Bakırköy'de sadece kaçak yapı tartışması yok. Aynı zamanda bir kentsel felaket daha yaşanıyor. Yoğun yapılaşma. Bakırköy-Ataköy hattı üzerinde yapılanları sıraladığımızda felaketin kapımıza dayandığı daha iyi anlaşılacak.
İstanbul'un ilk alışveriş merkezi Galeria bu bölgeye yapıldı. Bu bir başlangıçtı. Arkası gelmeye başladı: Akmerkez, Capitol, Olivium gibi...
Bırakın başka bölgeleri sadece Bakırköy'de şu anda dört büyük alış-veriş merkezi var. Carousel, Town Center, Galeria, Atrium... Ayrıca Florya'da Fly İnn. Yetmez mi?
Hayır yetmez. Şimdi koca bir iş merkezi daha yapılıyor. Hem de tam Carousel'in karşısına...
Bugün bile trafiği kilitlenen Bakırköy ve Ataköy'de, yarın bu iş merkezi ve Ataköy 6. Kısım inşaatları bittikten sonra ne olacak?
Bu şehri yönetenler İstanbul'u böyle beton yığınına dönüştürerek mi dünya şehri yapacaklar?
Bu işin sorumlusu kim? Büyükşehir Belediyesi mi, yoksa İlçe Belediyesi mi?
Kime sorsak suçu bir başkasının üzerine atıyor. Ataköy 6. Kısım'da 950 konut ve bir iş merkezi yapılmasına izin verilirken bölgenin bu yükü kaldırıp kaldıramayacağı niçin düşünülmez? Dünyanın önemli kentlerinde, örneğin Paris'te kimse o şehrin yönetiminden izinsiz çivi bile çakamaz.
Son bir söz: Florya'da kaçak yapı tartışması halen devam ediyor. Aynı şikayetler Yeşilköy için de geçerli. Kaçak yapıların arkasından ise 2 müteahhit ismi çıkıyor. Mustafa Keleş ve Vahap Beyaz...
Şimdi sıkı durun, Bakırköy Carousel'in önündeki devasa iş merkezinin ve Ataköy'deki 950 konut ve yeni iş merkezini yapanlar aynı isimler.
Bu işte bir gariplik yok mu sizce?
Bu işadamlarının arkasında kimler var acaba?