Şebnem Bursalı 9 yıl boyunca ulusal yazılı basındaki tek kadın genel yayın yönetmeniydi.
Şimdi ATV Ankara temsilcisi.
Geçen hafta yazdığım Kadınlar Medyada Nasıl Temsil Ediliyor yazımla ilgili olarak bir tebrik ve teşekkür mesajı gönderdi.
Önemli ilkelere de değindiği için mesajının bir kısmını kendisinin izniyle burada yayımlıyorum:
"Genel Yayın Yönetmenliği yaptığım süre boyunca, kadınları hiçbir zaman meslekleri dışında haber yapmadım. Hele ki bedenleri üzerinden haber veya fotoğraf altı haber konusu hiç yapmadım.
Mağdur kadının, haberde fotoğraf veya haber detaylarını verirken daha da mağdur olmaması için birebir ilgilendim.
Sadece mağdur kadının mağduriyeti üzerinden haber konusu yapılmasını doğru bulmadığımdan, başarı öykülerini (büyük ya da küçük ayırt etmeden) haber konusu yapmaya özen gösterdim.
Çocuk gelin, seyircisiz maç ifadelerini kullanmadım, kullandırtmadım.
Kullanılan haber dilinin, hiçleştirme veya normalleştirme etkisi yapmasına izin vermedim.
Bir kadın şiddet görmüş veya öldürülmüş ise, kadının fotoğrafını kullanmak yerine şiddeti gerçekleştiren veya cinayeti işleyen erkeğin fotoğrafını hem de büyük olarak kullandım ve "teşhir ediyoruz" logosuyla. Amacım; bu şiddeti gösteren kişinin toplum tarafından dışlanması ve bir de bu yönde cezalandırılmasıydı.
Bu ve benzeri kadının hiçleştirildiği değil, gerçek hakkının verildiği haberleri genel yayın yönetmenliği yaptığım 9 yıl boyunca tavizsiz uyguladım.
Sizin de bugün köşenizde belirttiğiniz unsurlar aynı paralelde düşündüğümüzü, habere aynı bakış açısıyla baktığımızı göstermesi bakımından beni çok etkiledi.
Öncelikle bir kadın olarak teşekkür ediyorum.
Ama kadına yönelik şiddet aslında sadece bir kadın meselesi değildir, toplumun tümünü ilgilendiren bir meseledir.
Bu yüzden de sizin gibi duyarlı erkeklerin de bu konuda farkındalık yaratmak adına bu tür girişimlerde bulunması kıymetlidir."
Ben de kendisine teşekkür ediyorum. Dilerim kadın ya da erkek bütün genel yayın yönetmenleri, editörler ve muhabirler yukarıdaki ilkeleri aynen tatbik ederler.