Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderdiği mektupta şunları yazmış:
"Bilişim çağında sosyal medyaya yapılacak her müdahalenin ülkeyi çağdaş demokrasiden biraz daha uzaklaştıracağı sizlerin de malumunuzdur. Yazılı ve görsel basın üzerinde giderek ağırlaşan baskı ve müdahalelerin hemen ardından gelen internet kısıtlamalarının var olan sansür uygulamalarına bir yenisini daha ekleyeceği açıktır."
Mektuba bir değerlendirme raporu eklenmiş. Bu ve benzeri mektuplar dikkate alınmış olmalı ki Cumhurbaşkanı'nın önerisiyle yasa restore edildi. İki konudaki belirsizlik ve şüpheler giderildi. Buna rağmen bazı basın ve yayın organları yeni yasayı sansürle özdeşleştirmeye devam ediyor.
Yürürlükteki durum
Okur Temsilcisi olmam nedeniyle meselelere gazeteciler zaviyesinden olduğu kadar, hatta daha çok, okurlar zaviyesinden bakıyorum. İnternetten içerik kaldırma taleplerine gün aşırı muhatap olan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki yeni yasa bireysel hakların korunması anlamında ileriye doğru atılmış bir adımdır.
Basit bir karşılaştırma yapalım. Diyelim ki bir gazetede/sitede herhangi bir vatandaşın özel hayatının gizliliğini ihlal eden bir haber yayımlandı. Bu vatandaş TGC Yönetim Kurulu üyesi olsun.
Eskiden bu tür durumlarda sözünü ettiğimiz üyenin mahkemeye başvurması gerekiyordu. Hâkimin vereceği karar için en az 5 gün bekleniyordu. Hâkim içeriği sakıncalı bulsa bile haber diğer sitelere sıçradığı için kişinin Türkiye'deki ilgili bütün servis sağlayıcılarına (şu an 200 civarında) tek tek başvurarak sayfanın engellenmesini istemesi gerekiyordu.
Özel hayatının gizliliği ihlal edildiği için zaten mağdur olan bu üye, süreç içinde onlarca kez daha mağdur oluyordu. Üstelik netice de alamıyordu. Devlet ve özel kurumlar, gazeteciler tarafından mağdur edilen vatandaşların haklarının korunmasında etkisiz kalıyordu.
Yeni yasayla bu işin takibini mağdur değil Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yapacak ki olması gereken budur. Bütün servis sağlayıcılarına tek tek başvurmak uzun, yorucu ve genellikle etkisiz bir yöntem olduğu için Erişim Sağlayıcılar Birliği kuruluyor. Birlikle ilgili olarak şu notu düşmekte yarar var: Bünyesinde ya da yönetiminde kamu kurum ve kuruluşları bulunmayacak.
Özel hayatın gizliliği
Yeni yasa ne getiriyor? Kısaca anlatalım:
Özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini düşünen TGC üyesi bundan böyle TİB'e başvuracak. Başvurusu TİB tarafından Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne iletilecek. İlgili sayfaya erişim 4 saat içinde 'geçici olarak' engellenecek.
Bu engelleme ancak bir tedbir niteliğinde. Üye 24 saat içinde Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurmak ve mahkeme de 48 saat içinde karar vermek zorunda. Şikayet haklı bulunursa engelleme devam edecek. Aksi takdirde kaldırılacak.
Belirtilen süre içinde, Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne herhangi bir mahkeme kararı ulaşmazsa da engel otomatik olarak kaldırılacak.
TİB Başkanı'nın yetkisi
Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan yasada bunun tek istisnası, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, mağdurun başvurusu beklenmeden veya mağdurun başvuru yapması mümkün değilse (sözgelimi mağdur hayatta değilse) TİB Başkanı'nın talimatıyla Erişim Sağlayıcılar Birliği tarafından engelleme yapılabilecek olmasıydı. Bu talimata karşı yargı yoluna gitmek mümkündü. Ama yine de bu aşırı yetkinin kötüye kullanılmasının mümkün olduğu düşünüldü. Yapılan yeni düzenlemeyle yukarıda anlattığımız mahkeme prosedürü burada da geçerli kılındı. Yerinde bir değişiklik...
Kişilik haklarına saldırı
Benzer bir durum hakaret, iftira, küfür, aşağılama gibi kişilik haklarına saldırı durumlarda da geçerli olacak. Yeni yasaya göre tek yetkili Sulh Ceza Mahkemesi. Burada da süreç hızlandırılıyor. Hakim kendisine ulaşan şikayetle ilgili olarak 24 saat içinde karar vermek zorunda. Karar şikayetçinin lehine ise mahkeme tarafından Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne gönderilecek. Birlik bu kararı 4 saat içinde tüm servis sağlayıcılara ileterek ilgili bağlantının engellenmesini sağlayacak.
Burada önemli olan husus: Yeni uygulamayla tüm sitenin kapatılmayacak, sadece ilgili sayfanın engellenecek olması.
Trafik Bilgileri
Yeni yasayla ilgili bir tartışma da internetteki trafik bilgilerinin saklanması ve bunlara erişim konusunda. Yeni yasayla birlikte kullanıcıların trafik bilgileri iki yıl boyunca servis sağlayıcılar tarafından arşivlenecek. Kamu kurumlarının bu arşivleme işinde bir rolü olmayacak. Bu kayıtlar kullanıcıların hangi sitelere ve ne zaman girdiğini gösterecek. İçerikle ilgili herhangi bir bilgi barındırmayacak.
Nihayet, bu kayıtlara ulaşmak için hakim kararı şart koşuldu. Bu da yerinde bir düzenleme.
Her şeye rağmen yeni yasaya sansür eleştirileri yöneltmek isteyenler niyet yerine yasa okumalı ve eleştirilerini somut gerekçelere dayandırmalı. Herhangi bir peşin hükme varmadan önce, tartışmayı bu bilgiler ve AB uyum mevzuatı çerçevesinde yeniden kurgulamakta yarar var. Gazetecinin aynı zamanda bir okur ve vatandaş olduğunu unutmamakta da.
Teknik olarak internete düşen hiçbir şeyi bütünüyle engellemek mümkün değil. Ama bu yasa hiç değilse sıradan vatandaşları arama motorlarının şerrinden büyük ölçüde koruyacaktır.