Türkiye İstatistik Kurumu'nun "Gelir ve Yaşam Koşulları" araştırması yayınlandı. Halkımız "Türküm, Kürdüm, yoksulum, mutluyum" diyor. Evinin tepesi, cebindeki cüzdanı delikmiş, takılmıyor. Tatile gitmek neyin nesiymiş! Sağlığımız yerinde olsun, bize yetiyor. Bütçede sosyal güvenlik ve vergi açığı yüzde 43'e dayanmış. Adam sen de, hiç mühim değil!
Bu araştırmayla ilgili en çarpıcı değerlendirmeyi ise NTV'de Koç Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden Yardımcı Doçent Dr. Erdem Yörük yaptı "Güneydoğu'dan Batı illerine göç eden yoksul Kürtler işçi oldu" dedi.
Kürtler, feodalizmden, sanayi işçiliğine transfer olmuş. Bu değişim "terörün panzehiri" olabilir mi?
Yörük, "Kürtler, Batı'daki şehirlerin kalıcı unsuru haline geldi. Türkleri, Kürtlere karşı kışkırtan bir siyaset yerine komşuluk ilişkisini geliştirecek bir formül bulunursa, barış niye tesis edilmesin ki! Bu, hükümetin ve siyasi partilerin duruşuyla ilgili" diye yanıt veriyor.
Başlangıcı bilmeden değişim hakında karar verilmez.
Bu iyiniyetli söylem "Doğu'da terörü destekleyen Batı'ya geldiğinde işçi olup bundan vazgeçiyor" gibi bir algı yaratabilir!
***
Ekonomi küçülüyor,
istihdam artıyor,
işsizlik azalıyor. Peki, küçülen ekonomide işsizlik nasıl azalır?
120 km hızla giden otomobilde aniden frene basarsan, araba birden durur mu? Yavaş yavaş stop eder. Bizim azalan işsizlik aynen öyle. Geçen yılki "
süper büyümenin" istihdamda yarattığı artış sürüyor. Bir yılda hizmetlerde
600 bin, sanayide
63 bin kişilik
istihdam artışı sağlandı.
Esasında işsizlik oranı üç aydır hiç değişmedi. Sadece Gayri Safi Milli Hasıla'ya katıkısı
yüzde 10'u geçmeyen, istihdamın dörtte birini, yani
yüzde 25.6'sını oluşturan tarım, işsizliği perdeliyor. İşsizlikte uzun süre sorunu, "
mesleksizlik" olarak gördük.
Türkiye İş Kurumu, insanları meslek sahibi yapalım diye yola çıktı. Kurslar açtı. Uygulamaya bağlı olarak günde
20 lira veriyor. Buna rağmen kurslara talep yok. İşsizlik bile rant kapısı oldu, gönüllü işsizler cenneti ülke.
***
İki tür işsizimiz var bizim. Vasıflı ya da vasıfsız bir bölüm gerçekten mağdur. Bir bölüm işsiz ise iş beğenmiyor. Hatta ekonomide
harcıâlem iş çok olduğu için vasıfsız işsizler çok daha kolay iş bulabiliyor. Son
10 yılda kentsel işgücü piyasaları gerçekten çok iş yarattı. Buna rağmen çoğu illerde
tarımdan kopan işgücü kolay kolay iş bulamadı. Köyden kente göç edenlerin ne kadarı yeniden tarıma döndü?
Bunu bilen yok.
Ne yazık ki, Batı'daki gibi organize olmuş hizmet sektörüne sahip değiliz. Bizde hizmetler
, yevmiye usulü çalışan,
işportacı, boyacı, pazarcıdan oluşan işgücünü temsil ediyor. Tarımdan kopup kente gelenler ne sanayiye, ne de hizmete entegre olabiliyor! Acaba tarımdan bu kadar kişi kopmalı mı?
Sahi, büyük fıotoğrafa bakarak tarımda dönüşüm modellerine neden gerek duymuyoruz?