Bir yıldır tutuklu olan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım tahliye oldu! Sevinelim mi, sevinmeyelim mi? Ceza almış bir başkana seviniyoruz; cezayı değil de tahliyeyi dikkate alıyoruz. Yıldırım'ın aldığı cezaya bakarsak başkan çeteci, şikeci. Tahliyeye bakarsak geciken adalet yerini buldu. Ancak ne olursa olsun bir spor adamının "şike" yüzünden hapis yatmaması gerekirdi.
Bu cezayı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) hem başkanlara hem de kulüplere verebilirdi. Kamuoyu ve futbol dünyası da böyle altüst olmazdı. Bir yıldır yaşananlar bize neyi gösteriyor?
Türk futbolu bilgisiz, beceriksiz kişilerce yönetiliyor, yönlendiriliyor, manipüle ediliyor. Eğer futbolumuz akil adamlar tarafından yönetilseydi, kesinlikle bu karmaşayı yaşamazdık!
***
Peki ne oldu da ortalık yangın yerine döndü?
Türkiye çok büyük bir hata yaptı! Hatayı yapan da TFF'nin eski başkanı
Mahmut Özgener ve
yönetimi. Ekip, şike, şikeye teşebbüs ve teşvik yasasını, sporda şiddet yasasının içine oturtuverdi. Tezleri,
"Biz, futbol tarihinde bir milat oluşturduk" şeklindeydi. Fakat bir şeyi unuttular. UEFA ve UEFA'ya bağlı federasyonlar içinde böyle bir yasa yoktu.
Sizce, bunu niye yaptılar? TFF'de başkanı ve yönetimi
Kulüpler Birliği seçiyor. Hangi kurum kendini seçen kulüplere ceza verir? Nerede o yürek? TFF, Kulüpler Birliği'nin hegemonyası altında. Nitekim mahkeme kararını beklemeden görevi kapsamındaki bazı cezaları bile veremedi. Bu da kaosa, kavgaya yol açtı, bir yığın futbol adamı boş yere hapiste yattı. Böyle bir dönemde futbolun
Kemal Ulusu, Ayhan Bermek, Şenes Erzik gibi
akil adamlara ihtiyaç duyduğu kesin.
***
Süper lig kulüplerinin başkan ve yöneticilerinin hiçbiri futbol adamı değil. Hepsi işadamı. Futbolun içinden gelmedikleri için günlük başarılarla, kişisel hobilerini tatmin edip, işlerini geliştirmeye çalışıyorlar.
600 milyon euroyu bulan futbol endüstrimiz krizde.
Galatasaray, boşuna tasarruf tedbiri almadı, henüz mali zorlukları atlatamadı.
Fenerbahçe, 100 milyon liralık tahvil ihracıyla sıkıntılı dönemi çok başarılı yönetti.
Maalesef Beşiktaş büyük mali krizde. Mali kriterlere uymadığı için
UEFA'dan
bir yıl ceza aldı. Bu durumu UEFA'dan önce TFF'nin görememesi ise enteresan. Nedense bir hafta önce mali genel kurul yapan TFF'de konu gündeme bile gelmedi!
Gençlerbirliği ve
Antalyaspor hariç bütün kulüplerimiz,
Bank Asya, ikinci, üçüncü lig, hele hele
amatör lig maddi açıdan dibe vurdu. Büyük batığın olduğu yerde kalite beklenebilir mi?
Şimdi hakemin düdüğü haklı haksız için değil, yeni dönem için çalmalı.