Onlar işçiydi, işçi kalacaktı... 11 can pazar akşamı cayır cayır yandı. Reytingleri yok, tematik kanallar programlarını kesme gereği bile duymadı. Şantiyedeki cehennem üzerine kimse kafa yormadı.
Medyada hepimiz işçiyiz. Lakin emekçi olduğumuzu unutuyor, kendi içimizdeki kastı yıkamıyoruz!
İnsan hayatından değerli bir şey var mı?
İşçi sendikalarını öcü gibi görüyoruz, yanan işçiler de büyük ihtimalle taşeron çalışan... Büyümede başı çeken, katma değer yaratmada aynı performansı gösteremeyen inşaat sektörü ile madencilikte sendika yok! Taşeron ve kayıtdışılık var. Ucuz işçi sermaye birikim aracı. İşçinin de, işverenin de, "Bize bir şey olmaz" vurdumduymazlığı iliklerine işlemiş. İşi, Allah'a havale ediyoruz.
Temel yanlış bu.
***
1996'da
4 milyon 624 bin çalışanmız varken, 2009'da bu sayı
9 milyonu geçti. İşçi sayımız artıyor.
1996'da
97 bin 600 işyeri kazası oldu, 2009'da ise
64 bin 316.
Kocaeli Üniversitesi'nde Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri dersi veren
Yard. Doç. Dr. aynı zamanda
TOLEYİS Sendikası danışmanı
Sayım Yorgun "İş kazalarında oransal düşüş var ama ölümcül kazalarda aynı oranda iyileşme yok" diyor.
Bu ne demek?
Yorgun uyarıyor:
"Bizde yasal düzenlemeden çok yasaları anlamama, uygulamama ve denetlememe gibi ciddi bir sorun var. İşçimiz de, işverenimiz de sorumluluklarını yerine getirmiyor. İş kazası ile ilgili tehlike söz konusu olduğunda işçi çalışmayı sürdürüyor. İşi durdurma hakkı var,
işçi hakkını bilmiyor. Sendika da gerekeni yapmıyor. Taşeronun ve kayıtdışılığın olduğu yerlerde sorun daha da büyüyor."
***
Peki çözüm ne?
Eğitim, bilgilendirme, dikkat!..
Hepsi kazayı önlüyor.
Eğer yasalar uygulanıp, denetlenirse sorun kalmayacak. Gelin görün ki, yasa rekoru kırıyoruz, denetimden ise hep sınıfta kalıyoruz. İnşaat sektörü taşerona ve kayıtdışılığa teslim olmuş. Ücretli çalışanın bile
dörtte biri kayıtdışı! Bununla ilgili bir yönetmelik vardı, iptal edildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı, eski adı, "
İşçi" yeni adı "
İş Sağlığı ve Güvenliği" olan genel müdürlük konuyla ilgili yeni
tasarı hazırladı.
4 geçici, toplam
44 maddelik tasarı, kamu ve özel sektörde çalışanların sağlık ve güvenliğini tek çatı altında topluyor.
Ortak sağlık birimlerinin kurulmasına, özel sektörün yatırım yapmasına izin veriyor.
İşte bu düzenleme ortak birimlerin kâr güdüsünü öne çıkaracağını düşünen sendikaları tedirgin ediyor.
Tartışma bu.