Refah seviyemiz yükseldi. Ömrümüz uzadı. Geç emekli oluyor, emeklilikte de yaşam kalitemizden taviz vermek istemiyoruz. İnsanca yaşamak bu. Gelin görün ki, sürekli açık veren bir kamu sosyal güvenlik sistemimiz var. Bizi yeterince koruyamıyor. Yaşlılar, en önemli gider kalemi olan sağlık harcamalarını karşılayamamaktan, bakım hizmeti alamamaktan korkuyor.
Yapı Kredi Emeklilik'in yaptığı Yaşlılık Geçim Endeksi 2011 çalışmasına göre, emeklilerimizin bugün rahat yaşaması için ayda 2 bin 159 lira gelire ihtiyacı var. İntibak'tan medet uman emeklilerimiz ne yapsın? Artık genç bir nüfusa da sahip değiliz. Hızla yaşlanıyoruz. 2018'de yaşlı bir ülke olacağız! Komşumuz Yunanistan'ın durumu ortada. Yaşlı bir nüfusa hizmet vermek için "sosyal devlet" olmak bile yetmiyor...
***
Sosyal Güvenlik Kurumu
(SGK) ne yapsın? Model üretmeye uğraşıyor. Artan sosyal güvenlik harcamalarını karşılamak için kırk takla atıyor. En büyük destekçisi
tamamlayıcı sosyal güvenlik sistemi, fon yaratıp, büyütmeye çalışıyor.
Altın anahtar
tasarruf.
Sermaye fukarası Türkiye, bir türlü tasarruf etmeyi öğrenemedi. 2000'de milli gelirin tasarrufa oranı
yüzde 16 ile
25 arasındaydı. Bugün
yüzde 12-13, Dünya Bankası ve
IMF boşuna uyarmıyor! Tasarruf alışkanlığımız
dibe vurdu. Eskilerin dediği gibi
musluk akarken doldurmayı öğrenmeliyiz. Kazanırken, kazancın bir bölümünü bir kenara atacağız. Bir de bireysel emeklilik yaptıracağız.
***
Türkiye Bireysel Emeklilik Sistemi'yle
(BES) 2003'te tanıştı. Sistem 2011 sonu itibariyle
8 milyar dolara ulaşan bir fon büyüklüğüne ulaştı.
10 yılda 10 milyar dolar hedefini yakalayacak. 2003'te milli gelir
250 milyar liraydı, bugün
750 milyar dolar. Dolayısıyla 13 emeklilik şirketi ülke büyürken yeterince büyüyemedi! Ama Türk halkı sistemi sevdi.
Sistemdeki 3 milyon kişinin yaşı ağırlıklı olarak 24 ile 45 arasında. Ancak sistem öyle esnek ki, sisteme giren bir süre sonra tembelleşiyor. Bugün sistemdeki 3 milyon kişinin yüzde 40'ı, "
Daha sonra devam ederim" diye ödemeyi durdurmuş. Şirketler iğneyle kuyu kazıyor.
***
Oysa daha yolun başında sektör teşvik edildi. Vergi mükellefi olan herkes sisteme yatırdığı
her 100 liranın yüzde 25 ile 35'ini vergi iadesi olarak geri alıyor.
Sistemde
10 yıl kalan ve
56 yaşını dolduranlar sonuna kadar vergi teşvikinden yararlanıyor.
Fakat sistemden erken çıkanlar dengeyi bozuyor.
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü
Taylan Türkölmez, "Bize, doğrudan teşvik şart" diyor.
Bu ne demek?
Türkölmez, "Teşvik olarak verilen vergi iadesinin ayrı bir havuzda, yine BES fonlarında değerlenerek büyütülmesi" diye yanıt veriyor. Acaba başka türlü tasarruf yapma şansı var mı?