Tayland'da sel oluyor, Türkiye Honda da üretim duruyor. Dünyada jüt üretimi artınca tekstil işçileri işsiz kalma tehlikesi yaşıyor. 10 milyon nüfuslu Yunanistan sallanıyor, herkes ayakta.
Buna küreselleşme deniyor.
Üretim entegre, dünyanın bir köşesinde olup biten, senin ülkeni de bir anda altüst ediyor.
Küreselleşme, savaşmadan, ekonomik olarak bir ülkeyi yönetmekten başka bir şey değil! Emperyalizmin son oyuncağı.
Dünyanın global köye dönüşmesinin üzerinden 30 yıl geçti. Devletler zayıfladı, devletleşen şirketler çıktı ortaya... Dünyayı yönetiyorlar.
"... Dehşet bir şey haline gelen globalizasyon düzensiz sürüyor, çok tehlikeli bir hal aldı. Başı sonu belli değil, rahatsızlık yaratıyor!" diyende İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince. Genç İşadamları ve Yöneticileri Derneği (GYİAD) konferansında bu uyarıyı yapmıştı. Haksız mı?
***
İki gündür yaşanan
Yorgo kaosuna bir baksanıza! Demokrasinin mucidi olarak övünen
Yunanistan, neredeyse
"küreselleşme karşıtı" olarak tarihe geçecekti.
Başbakan
Yorgo Papandreu çok doğru bir karar almış ve kurtarılma paketi için "referandum" demişti. Hatta "Oylamaya sunulacak olan AB'nin kendisidir" açıklamasını bile yapmıştı.
Yunan siyaseti doğru bir iş yapacaktı. Olmadı.
Yorgo, baskıya dayanamayıp havlu attı. AB, küreselleşme sürecinde Yunanistan'ı yaktı. Yunanistan da tarihi bir fırsatı kaçırdı. Yıllardır siyasi renk üretmeyen Yunan siyaseti kalitesiz ve kötü.
Sorunlarını öteleyen, popülist politika izleyen bir ülkeye dönüştü.
Siyasetçiler 20 yıldır halkı
ekonomik şiddete maruz bıraktı. Yunan halkı iradesi dışında borçlandırıldı.
Kişi başına borç
50 bin euro. Kişi başına gelir
20 bin euro. Gelin görün ki, kimsenin cebinde borç ödeyecek beş euro bile yok.
Büyük ölçekli üretim de yok.
***
Peki, bu ballı börekten kim yararlandı?
Elbette
Londra ve
New York finans piyasası. Aracılık hizmeti verdiler, komisyonları aldılar. Fransız ve Alman bankalarından gelen krediler bir güzel harcandı.
Özünde Yunanistan krizi,
kirli finansmanın ve
ekonomik şiddetin açık bir sonucu.
Yunan halkı euro içinde kalmayı tercih eder. Borcun
yüzde 90'ı tıraşlansa bile halk bu borcu ödemez. Çünkü paranın nereye harcandığını bilmek ister. Borçlanma hakça yapılmış mı? Buna bakar. Yorgo'nun ülkesine geçmiş olsun.
Yunan batar, kalan sağlar AB'nindir.