Nihayet Türkiye, bir numaralı sorunu, "İşi ve aşı" çözmek için "Ulusal İstihdam Strateji Belgesi" hazırlamaya karar verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı konuya el atınca Türkiye İş Kurumu da harekete geçebildi!.. Sessiz sedasız başlayan "İşsizlik açılımı" beni umutlandırdı.
Üç gün boyunca akademisyenler, sektör temsilcileri, iktisatçılar, işçi ve işveren sendikaları, bakanlık temsilcileri, bürokratlar Antalya'da bir araya geldi.
Ortada bir tek Türk-İş yöneticileri yoktu. Söylentilere göre, uzun süredir Türk-İş ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında süren gerilimin dozu, Tekel işçilerine verilen destek yüzünden tırmanmış. Keşke sağduyu hâkim olsaydı. Türk-İş toplantıya katılsaydı! Çünkü Kürt sorununun çözümünde akıl tutulmasına yakalanan Türkiye, bu kez farklı bir yolculuğa çıkmış görünüyor. İşsizlik konusunda ortak akıl toplantıları ile kaliteli istihdamı artırmak için yoğun çaba harcıyor.
***
Ulusal İstihdam Çalıştayı'nda
tekstilkonfeksiyon, inşaat, turizm, tarım- gıda, bilişim ve
finans sektörü üzerinde çalışıldı. Ben sektör seçimine takıldım. Otomotiv, metal, elektrik gibi özellikle yan sanayisi fazlasıyla istihdam yaratan temel sektörlere yer verilmemesini anlayamadım. İşin komik yanı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, en fazla katma değer yaratan tekstil ve konfeksiyonu artık
stratejik görmüyor. Son krizde
2.5 milyonu kayıtlı, bir o kadar kayıtsız işçi çalıştıran tekstil ve konfeksiyonda, söylenenlere göre
655 bin kişi işini kaybetmiş.
Hâlâ tekstil ve konfeksiyonun alternatifi yok. O yüzden uzun bir süre daha istihdamda başı çekecek sektörlerden biri olarak karşımıza çıkacak.
3.3 milyon işsizimiz
var. İnsanlarımızın karnı aç, umudu yitik. Kimsenin elinde sihirli değnek yok.
Fakat kendi çözüm modelimizi bulmak zorundayız!...
***
O yüzden geçen yıl gündeme getirilen bir iş modeli önerisini size yeniden hatırlatacağım. Öneriyi, TOBB bünyesindeki
"Tekstil Sektör Meclisi" başkanı olan
Abdulkadir Konukoğlu gündeme getirmişti. Konuyla ilgili hazırlanan rapor dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı
Zafer Çağlayan'a,
"Tekstil ve Hazır Giyim" strateji toplantıları esnasında sunuldu.
Stratejik Eylem Planı'nda yer buldu. Fakat nedenini bilmiyorum, öneri rafa kalktı. Bakan Çağlayan bile rapora sahip çıkmadı.
"Çıkmamış candan ümit kesilmez!" derler. Sektör o misal... Hâlâ Kamu İhale Kurumu'nun
(KİK) konuyla ilgili vereceği görüşü bekliyor.
Halbuki rapor net.
Diyor ki; "Bu modeli ABD'den aldık. ABD'de güvenlikle ilgili tüm birimler, ihtiyaçlarını yerli tekstil ve konfeksiyon üreticilerinden alıyor. Biz de bunu uygulayalım." Tekstilciler açıkça, "Polis ve asker, kıyafetlerinde bizim ipliğimizi, bizim kumaşımızı kullansın!" diyor. Sorarım size; Madem 655 bin çalışan işsiz kaldı. Fabrikaların bir bir kapandığı bir dönemde bu öneriye kulak tıkanır mı?
