Şaşkınım! Bu ülkede kadının, "Üretimde adı, sofrada yeri yok" diyordum. Meğer, durum sandığımdan vahimmiş. Uçan Süpürge Derneği'nin Adalet Bakanlığı'ndan aldığı verilere dayanarak yaptığı açıklamayı görünce, kendimden utandım. Ben şanslı kadınım. Elim ekmek tutuyor. Beynim ve kalemim sapasağlam. Oysa nüfusunun yarısı kadın olan bu ülkenin kadınları şiddetin göbeğinde yaşıyor.
Yaşam hakları ellerinden alınmış. Hayalleri tükenmiş. Berdel, töre cinayetine kurban gidiyorlar. Çoğu, ekonomik krizlerin yarattığı sosyal faturayı "öldürülmekle" ödüyor. Bu ülkede kadına insan gibi yaşamak yasak!..
Kadın savaşın göbeğinde!
7 ayda 973 kadın öldürülmüş, son yedi yılda cinayete kurban giden kadın sayısı yüzde 1400 artmış. Burası ne Irak, ne de Pakistan! Afganistan, hiç değil! Türkiye gibi bir ülkede bu savaş neyin nesi?
Hatırlatalım.
25 Kasım, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü." Son yedi yıl kadın açısından korkunç. Kadına şiddet zirve yapmış. Bu vesileyle sevgili arkadaşım Duygu Asena'yı rahmetle anacağım. Çünkü kadına şiddet konusunda verdiği mücadeleyi unutmak mümkün mü? O'nun boşluğunu dolduracak bir kalem ortaya çıkamadı! Popüler olmak için kırk takla atan kadın yazarlar, acaba bu konuda niye yazmıyor?
Korkarım, böyle giderse, öldürüle öldürüle, onları okuyacak kadın kalmayacak!. Kadınlar can derdinde! Devlet nerede?