Salı akşamı Enka Kültür Sanat Kış Etkinlikleri kapsamında "Marks'ın Dönüşü" adlı oyunu izledim. Küresel krizin göbeğinde sarsılan kapitalist sistemi sorgulamak isteyenler için bu oyun iyi bir fırsat. Oyunu, Howard Zinn yazmış. Özüm Özülgen çevirmiş. Yılların tiyatro sanatçısı Genco Erkal yönetip oynuyor. Karl Marks, bu kez Londra'da değil New York'ta. Soho'da.
15 yıl emek verip yazdığı Kapital' i anlatırken yalakalık yapan medyaya çatıyor; "Lütfen bana, beni anlatmayın! Ben, Marks'ım ama Marksist değilim" diyor.
Dünyanın gelmiş geçmiş en çok okuyucusu olan iki yazarından biri olan Karl Marks, "İş, insanın kendisini ifadesidir" der. Bu düşünceyi klasik Türk felsefesi, "İnsan ittüğünden (ettiğinden) bellidir" diyerek aynen kabul eder. Latince productio; itmek, üretmek anlamına gelir." Sözün özü, Marks, Türk felsefesi ve Eski Avrupa, "İnsanın özü üretmektir" görüşünde birleşiyor.
***
Çünkü üreten paslanmıyor!..
Abartı yok,
6 yıldır Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'nun
(TMSF) başında olan
Ahmet Ertürk, üreten, işini yapan kamu görevlilerinden birisi. Görev süresi
2.5 ay sonra doluyor. Kendisine yeni bir yol çizecek. Kimi,
"politikaya" gireceğini, kimileri de
"özel sektöre" geçeceğini söylüyor.
Ben, 2004'ten bu yana Ertürk'ü izliyorum. Giderayak iyi bir işe imza attı.
435 bin liraya "Raf Temizliği" yaptı,
1994 ile
2003 arasında batan, el konulan ve kapatılan
25 bankayı 19 kitaptan oluşan bir sete ve
internet sitesine dönüştürdü. Böylece hem kendi döneminin özeleştirisini yaptı. Hem de okullarda ders olarak okutulacak bir belge ve bilgi serisini şeffaf bir biçimde herkesin hizmetine sundu.
***
Bu dönemde bankacılıkta
30 milyar dolar battı. TMSF,
18.5 milyar doları tahsil etti.
3 milyar dolar daha tahsil edilecek. Ertürk,
"Batan 25 bankada politikacılardan ana ortaklara, bürokratlardan banka genel müdürlerine kadar, birçok kesimin ahlak zafiyetlerinin rolü var" diyerek, tartışılması gereken bir noktanın üzerinde duruyor.
"TMSF ayrı bir kuruma dönüşünce, borçlularla tam bir çatışma içine girdi. Biz, paramızı tahsil etmeye çalıştık; borçlular ise bizden kaçma refleksiyle hareket etti, Çoğu, 'TMSF bizi tehdit ederek tahsilat yapıyor' diye ortaya çıktı. Biz, kimseyi tehdit etmiyoruz" diyor. Üç bankaya, korku imparatorluğu yaratan
Türk Ticaret Bankası, çok ince bir işlemle Halkbank'a devredilen
Pamukbank ve yolsuzluk açısından bir başarı öyküsü olan
İmar Bankası'na özel olarak dikkat çekiyor.
Peki ya,
Libananco davası?
Ertürk yanıtlıyor: "
Üç arkadaşımız New York'ta duruşmalara katıldı. Bundan sonra-
Hakem Heyeti'nin vereceği kararı bekliyoruz. Eğer davayı Türkiye kazanırsa iş biter, dosya kapanır. Ama karşı taraf kazanırsa durum değişir. Dava, esastan görüşülmeye başlar."