Sanki ülkemde değil, başka bir ülkedeydim!.. Kendi kendime, "Neden bu bölgeye bu kadar az geldim" diye sordum. Ayrıca kendime çok kızdım. 1 Eylül Dünya Barış Günü' nde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yönetimi ile birlikte Yüksekova' yı görmeye gittim, Yüksekovalı ise Diyarbakır'da DTP'nin Barış Mitingi'ne gitmiş. 60 bin nüfusu olan ama altyapısı olmayan Yüksekova, düz bir tepsi gibi dağların ortasına oturmuş.
***
Yüksekovalı çoktan dağlarla dost olmuş! Bense dağların yabancısıyım. Ne yapayım, Yüksekovalıları kaldığım süre içinde dinlemeye çalıştım. O da ne? Etrafımı en az 35 çocuk sardı. Kendimi bir anda sokaklar çocuk dolu
Hindistan'da sandım. İlçenin tek bir caddesi var, cadde boyunca durmadan tur attım. Açılımı konuştum. Ramazan dolayısıyla lokanta ve kahvehaneler kapalıydı. Fakat çok dükkân kriz yüzünden boşalmış. İşsizlik diz boyu, insanlar, sıra sıra ilçenin tek caddesine dizilmiş bakıyor. İş arıyor. Daha ne olsun!
Yüksekova'da turist olmak hiç kolay değil.
***
Yüksekova'ya inince ilk işim tüm heybetiyle karşımda duran
"İkiyaka Dağları"na bakmak oldu. İkiyaka Dağları
Irak sınırı boyunca uzanıyor, yakın tarihe tanıklık ediyor. Çünkü İkiyaka'ya bakınca aklıma önce
"Dağlıca" geliyor, sonra da
"Aktütün..." Bir anda irkiliyorum. Kendi topraklarımda insanlar acılı, mutsuz, umutsuz, eğitimsiz ve işsiz! İşte buna katlanamıyorum. Sonuçta devlet olmanın
üç gereği var:
"Adalet, güvenlik ve sosyal haklar!.." Ne yazık ki, bu üç hak bugüne kadar buraya uğramamış.
Haksızlık etmeyelim. Bu tablo elbette bugünün sorunu değil. Türkiye'nin her yanında olduğu gibi burada da aynı sorunlar devam ediyor.
***
Ancak Yüksekova'nın ayrı bir önemi var. Yüksekova;
İran, Irak ve Türkiye üçgenine oturmuş bir ilçe. Burada yapılan küçük bir ihmal, ülkenin her bir yanına yansıyor. Burası bir sınır yerleşim yeri. Ama Yüksekova'da sınır ticareti durmuş. Her şeye rağmen Yüksekovalı bunu çözmek için uğraşıyor. TİM kayıtlarına göre Yüksekova'ya yakın sınır kapısı
Esendere' den
180 milyon dolar ihracat yapılmış.
Az iş mi?
Ticaret her kapıyı açıyor. Ama ticaret bugün Yüksekova'yı anlatmaya yetmiyor. Türkiye'de eğer açılım yapılacaksa, yaşanan sıkıntıların kaynağı da büyük ölçüde ekonomikse, önce
insani yaşam standartlarını yukarı çekmek, insanca yaşam hakkını sağlamak gerekiyor. Sonrası mı? Ne istiyorsanız üzerine koyun!..
Burada söz bitiyor!..