Ekonominin içinde bulunduğu tabloyu bundan daha güzel anlatacak bir deyişimiz yok! Bu deyişin muhatabı, nalına da mıhına da ekonomiyi yöneten kadro ve bürokrasi. Ne yazık ki, ekonomiye yön verenler, doğru zamanda doğru karar alamadı. Küresel krizin vurup geçtiği sanayiyi ve ekonomiyi, "tüketim ve iç pazar" ağırlıklı bir yapıya döndürmek için uğraştılar.
Önce, "Kriz varsa çare var!" dediler. Arkasından beyaz, kahverengi eşya ve otomotivde ÖTV ve KDV'yi indirdiler. Tüketimi teşvik için ellerinden geleni yaptılar. Piyasa canlandı. Dolar, 1.700'den 1.470'e geldi.
İşe bakın siz...
Bu kez hodri meydan diyerek "Koruma zırhına" sığındılar. Üstelik yanlış üzerine yanlış üretmeye devam ediyorlar.
Abartmıyorum. En büyük suç, döviz, faiz, borsa cephesinde iş yapan piyasa aktörlerine ait. Piyasa, sürekli yanlış sinyal üretip, iç pazarı canlandırma ruhunu ateşleyince dolar gevşedi. İthalat patladı. Uzmanlar, "Rota şaştı. İthalat Haziran'da artış rekoru kıracak" diyor. Çünkü sözünü ettiğimiz dönemde ucuz döviz yüzünden ihtiyaçlar iç pazardan değil, dış pazardan karşılandı!
Yeniden ithalat cenneti olduk!..

Cari açığın yanında iç talebin ithalatla karşılandığını gören ekonomi yönetimi çaresiz apar topar harekete geçti.
Yerli üreticiyi 9 kalemde korumaya aldı.
Hoş, atı alan Üsküdar'ı geçmiş, klima sezonu bitmiş, ithal klima pazarı sarmıştı. Türkiye ne hikmetse biten sezonda yerli klima üreticilerini korumaya aldı. Elbette, yerli sanayi korunacak. Ama hangi sektörde, hangi oranda ve ne kadar süre için korunacak? Tartışılması gereken bu!
Mali piyasalar ABD'yi izliyor. Sanayici, AB'yi gözlüyor. İşte böyle bir dönemde bizim ekonomi yönetimi, "açığa" düştü. Kaybedecek vakit yok. Acilen yanlış sinyal üreten mekanizmaların düzeltilmesi gerekiyor. Sonuçta ortalama yüzde 7 büyüyen, nüfus artış hızı düşen, gelirleri üçe dörde katlanan bir ülkede tasarruflar artmıyor! Meselenin özü bu!!! Hatırlatalım.
Bu dönemde açığa düşen, sadece ekonomi yönetimi değil. Karşımızda açığa düşen bir de "Merkez Bankası" var. Net hata noksan kaleminde yer alan 18.3 milyar doların kaynağını bir türlü söyleyemiyor. Diyor ki; "Bu paranın bir bölümü finans yatırımı olarak geldi. Bunu düzelteceğiz."
Bu yaklaşım Merkez Bankası'nın yıldızlarını bir bir yok ediyor!..
Ekonomi sıfır toplamında bir oyun. Elbette biri kazanır, biri kaybeder... Ama yeni sermaye sınıfını yaratmak kolay değil...