AK Parti iktidarı Merkez Bankası'na 'başkan atanması' sürecinde kötü bir sınav verdi. Global oyuncuların güvenini zedeledi; Türkiye, mini kriz provası bile yaptı. Herkese ciddi bir fatura çıktı.
Enflasyon hedeflemesine geçmiş ve 'Para Politikası Kurulu' ile yoluna devam eden Merkez Bankası'nda hâlâ sancı sürüyor. Sorun çözülemiyor. Para Politikası Kurulu'nda boş olan iki kurul üyeliğine her nedense bir türlü atama yapılamıyor.
Görünen köy kılavuz istemez...
Ankara'da ciddi bir sıkıntı var! Para Politikası Kurul üyelerinin ismi Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın önünde ama nedense atama bir türlü yapılamıyor. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ise durmadan iktidarı uyarıyor!!!
Kafalar iyice karışıyor.
İşte böylesine zorlu bir süreçte 17 Kasım Cuma günü Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar'ın görev süresi doluyor. Yaklaşık 3 yıldır ciddi bir yönetim ve iletişim uyumsuzluğu yaşanan
SPK'da Cansızlar'ın yerine kimin atanacağı ise bize göre çok özel bir anlam taşıyor.
Çünkü, Cansızlar tam da İslami holdinglerle ilgili tartışmaların alevlendiği bir dönemde görev süresini tamamlıyor. Kim atanırsa atansın başkanın ilk sınavı İslami holdingler dosyası. Açıkçası böyle bir dönemde SPK Başkanlığı için kimin kiminle yarıştığını kamuoyu merak ediyor. Başkan adayı bol; yarış 'kol kırılır yen içinde kalır' misali sürüyor.
Kimler mi yarışıyor?
Gelin, hafızamızı tazeleyelim, 2002 yılı aralık ayına dönelim.
58. Hükümet, yeni iş başına gelmiş . Başbakan Abdullah Gül, dava arkadaşı Abdüllatif Şener, SPK'dan sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı.
Hatırlatalım:
SPK Başkanı Doğan Cansızlar ile Şener, Mülkiye'den sınıf arkadaşı.
Ve Şener'in özel kaleminde görev yapan Abdullah Makas, bir anda SPK Başkanı Cansızlar'ın danışmanı oluverdi. Herkes saşırdı ama Makas için "İslami holdingler" dosyasına bakacak denildi. Zaten danışman olur olmaz ilk iş olarak soluğu Avustralya'da aldı.
Makas hâlâ Şener'e çok yakın bir isim, görevini sürdürüyor.
Kulislerde SPK Başkanlığı için ilk geçen isim Abdullah Makas.
Fakat bazı kurul üyeleri de boş durmuyor, başkan olmak için çaba harcıyor. SPK'da uzman olarak çalışan ama AK Parti iktidarıyla birlikte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu adına SPK Kurul Üyeliğine atanan Abdülkerim Emek ile Hazine adına kurul üyeliği yapan Turan Erol'un ismi de başkanlık için geçiyor.
Emek, çok genç ama iktidara yakın bir isim!!!
Sessiz ve derinden süren başkanlık yarışı gerçekten hükümeti zorlayacak gibi görünüyor. Ve her atamada ismi geçen Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk'ün ismi bu kez SPK Başkanlığı için ortaya atılıyor. Üstelik Ertürk, SPK'ya yabancı değil. SPK'da kurul üyeliği yaptı. Çok ortaklı şirket modelleriyle ilgili bilgi ve fikir sahibi. İslami Holding sorununun çözümü konusunda bilgi sahibi olan Ertürk için, dinlenmesi lazım' yorumları yapılıyor.
Ancak Bakanlar Kurulu'nun atayacağı SPK Başkanı için kararı ilgili bakan mı yoksa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'mı verir?
Kesinlikle Başbakan Erdoğan verecektir.
Öyle ya, güvenilir, bilgili ve işbitirici başkan kim olabilir?
İlginç bir süreç...