Türkiye'nin en büyük holdingi size göre kim? Hiç şühpe yok ki, "İş Grubu." Leasingden, factoringe, menkul kıymetlerden sigortaya kadar oluşan şirket ağının İş Bankası'ndaki yeni tanımı bu. İş Grubu, kendi yavru holdingini yaratmış. O da Şişe Cam Holding.
Ama ortada fiilen ayrılmış iki ayrı grup yok. Şişe Cam, 1935 yılında ayrı bir şirket olarak kurulmuş. Bugün 2 milyar dolar cirosu olan Şişe Cam'ın en büyük ortağı yüzde 66 oranındaki hissesi ile İş Bankası.
Şapka karmaşası
O yüzden, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince de iki ayrı şapka taşıyor.
Birincisi "bankacı", diğeri ise "sanayici" şapkası. Ayrıca Bankalar Birliği Başkanı.
Dolayısıyla Özince'nin işi zor.
Çünkü, işin içine dalgalı kur girdi mi, Özince'nin de değerlendirmeleri farklılaşıyor. Sanayici şapkasıyla kurdan dert yanıyor, rekabet etmenin zorluğundan dem vuruyor. Bankacı şapkasıyla dalgalı kura şapka çıkarıyor. Doğrusu bu tablo insanın kafasını allak bullak ediyor.
Kolay değil; İş Bankası sanayiyi fonluyor. Ticari bankacılık yapıyor. İstihdam yaratan her sektöre kaynak aktarıyor. Açıkçası, İş Bankası risk ve getiri yönetiminde kendine göre farklı bir yol izliyor.
Şeffaflık şart
Bu noktada İş Bankası'nın ortaklık yapısını hatırlatmak gerekiyor.
İş Bankası'nın en büyük ortağı yüzde 40 hisse ile Türkiye İş Bankası Çalışanları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı.
Vakfın 40 bin üyesi var. Halen 15 bin banka çalışanı ile iştiraklerde çalışanlar da bu vakfa üye. Dolayısıyla vakıf, İş Bankalılar için ayrı bir anlam taşıyor. Vakıfta ağırlık sendikada, 'BASİSEN' de.
Gelin görün ki, İş Bankası'nın yüzde 40'ını temsil eden vakfın bir web sitesi bile yok. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) normlarına göre; vakfın, "yönetişim" konusunda yolculuğunu bilen yok. Oysa, İş Bankalı olma kültürünün özünde "şeffaflık, iyi yönetim ve sağlıklı iletişim" yatıyor.
Duyurulur!
Bankanın diğer büyük ortağı ise yüzde 28 hisse ile CHP. Ama bankada CHP'li yönetim kurulu üyelerini gören yok.
Gerisi malum, küçük ortaklar...
3 büyük dosya
Onlar bankanın son 5 yıldaki büyüme stratejisi ile iştirak satışlarını sorguluyor.
Hoş, 2005'te Türkiye yüzde 7.6 büyüdü. Herkes yanıldı. İş Bankası da pazar payını yüzde 7.5'ten yüzde 16.1'e yükseltmiş. Ersin Özince'nin ifadesiyle sektöre bir İş Bankası daha katmış.
Fakat... İş Bankası 2006 yolculuğunu anlatırken çok içine kapanmış, ürkek bir görüntü sergiliyor. Atılımcı ve rekabetçi bir tavır içinde değil.
Acaba ürkekliğin nedeni son yıllarda alınan tartışmalı kararlar olabilir mi?
Bunlar bir yana, biz diyoruz ki; "İş Bankası nasıl bir büyüme stratejisi izleyecek?"
Yanıt bekliyoruz.
