Yıl, 1996... Refah-Doğru Yol Partisi koalisyonu. Yani 54'üncü Hükümet işbaşında.
Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan Başbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ise Başbakan Yardımcısı . Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai Kutan.
Ve Refahyol Hükümeti enerjide kaynak çeşitlendirmesine gidiyor. Hedef, enerji konusunda yüzde 30'dan fazla hiçbir ülkeye bağımlı olmamak.
O yüzden Rusya ile yapılan anlaşmaların yanına "İran doğalgazını" eklemek için Refahyol Hükümeti büyük bir çaba harcıyor. Dönemin şartlarının ağırlığına rağmen Türkiye ile İran 10 milyar metreküplük bir gaz anlaşmasına imza atıyor.
Fiyatı indirmedi
Türkiye, 2002 yılından itibaren İran gazını almaya başladı.
İlk yıl 2 milyar metreküp, 2003 yılında 3 milyar metreküp, 2004 yılında ise 4 milyar metreküp gaz aldı.
Ancak Türkiye, 2005 yılında İran'dan alınan doğalgazın pahalı olduğu gerekçesiyle, karşılıklı olarak anlaşmanın gözden geçirilmesini istedi.
İran, fiyat konusunda katı bir tavır izlerken, uzlaşma ve görüşme yolunu kapattı. Bir yıldan bu yana devam eden görüşmelerden bir sonuç çıkmadı.
Bu yüzden 2005 yılı kasım başında Türkiye, İran gazıyla ilgili olarak tahkime gitti.
İddia o ki; Türkiye, İran'a Rusya'dan aldığı gazın üstünde astronomik bir fiyat ödüyor. Yani 260 doların üstü.
Bu durumda biz de doğalgaz fiyatıyla ilgili formülün peşine düşmek zorunda kalıyoruz.
Formül sırrı
Sonuçta doğalgazda fiyat formülü ne? Formül, Enerji Bakanlığı'nda. Sır gibi saklanıyor! İlginç olan, Enerji Bakanı Hilmi Güler'in Rusya'dan aldığımız gazın fiyatında indirime gittiğimiz konusunda ısrar etmesi ama açık ve net, fiyatı söyleyememesi.
Güler, "İran ile tahkime gittik. Formülü açıklarsak tahkim yolculuğumuz zarar görür" diyor.
Bu yüzden İran doğalgaz anlaşması da renkleniyor.
Gaz sancısı...
Öyle ya! Acaba Erbakan ile Kutan, 1996 yılında gaza gelip, gereğinden pahalıya gaz anlaşması mı imzaladılar?
Hoş, kayıp trilyon davası yorgunu Erbakan'ı yormak istemeyiz. Ama Saadet Partisi'nin Genel Başkanı Kutan, "2007 yılında enerji krizi kapıda" diyerek, bu soğuk kış günü kafamızı karıştırıyor.
Enerji, şu aşamada iç politika malzemesi yapılmayacak kadar hassas bir konu.
Hatırlatalım... Türkiye, 31 milyar metreküp doğalgaz alıyor. Bu doğalgazın 20 milyar metreküpü Rusya'dan, 10 milyar metreküpü İran'dan gelecek.
Nijerya ve Cezayir'den alınan sıvılaştırılmış gaz ise yeterli değil. Ve Rusya, 5 milyar metreküp aldığı Özbek ve Kazak gazını 17 milyar metreküpe çıkartıyor. Rusya'dan Ukrayna'ya gidecek Türkmen gazının taşınmasına yer kalmıyor.
Dolayısıyla doğalgaz oyununda ikinci perde açılıyor.