Altın kural son derece basittir; altını olan, kuralı koyar... Teknolojide gelinen noktada veri, altın değerine yükseldi. Doğru ellerde doğru analiz edilmiş veri ile topluma değer üretebilir ya da o toplumu köleleştirebilirsiniz. Dünün silah ve ekonomi üzerinden yürütülen emperyalizmi artık dijital hale gelmiş durumda.
DİJİTAL MÜCADELE
Barselona'da Mobil Dünya Zirvesi'ndeyiz. Bu yılın mottosu; akıllı bağlantılar. Burada akıl, o bağlantıyı sağlayanların teknoloji gücünden geliyor. Fuara hakim olan 2 unsur var; hızlı iletişim; 5G ve robotlar... Cep telefonları mı? Onlar artık her yerde ve her biri giderek daha becerikli hale geliyor. Ancak fuar stantlarında göze çarpmayan, arka planda yürüyen çok çetin bir soğuk savaş var. Daha doğrusu dijital bir mücadele bu... Kim, hangi verinin sahibi olacak ve bu veriyi kim yönetecek? Sanal dünyada dolaşırken ardında iz bırakan biz insanlar, bu izlerden bilgi, zenginlik, ekonomi ve siyaset üretenleri pek görmüyoruz. Eğer bu izleri takip eden biri varsa, o sizi sizden daha iyi tanıyor, bir sonraki adımda nerede olacağınızı, neyi satın almak üzere olduğunuzu, kime oy vereceğinizi kestirebiliyor. Tam da bu noktada siz artık, bireysel, kurumsal veya toplum olarak bu güç baronunun insafına kalmışsınız demektir. Türkiye, sanal dünyada ve özellikle sosyal medyada, fazlaca boy gösteren bir ülke... Ancak bilgi üretmekten ziyade başkasının bilgisini, haliyle yönlendirmesini kullanıyor, kendi verilerimizi de o küresel devlerin hizmetine sunuyoruz.
VERİMİZİ KAPTIRMAYALIM
Bu aşamada Turkcell'in CEO'su Kaan Terzioğlu'ndan bir uyarı var; "Kendi verimiz bizde kalsın ve onu başkasına kaptırmayalım, kendimiz kullanalım." Yerinde bir uyarı zira Google, WhatsApp gibi araçlarla bilgimiz yağmada, bizler ise sürekli izlenmedeyiz. Misal Google size, sorduğunuzu değil, onun kendince önem verdiği cevabı sunar. Misal WhatsApp, sözümona mahrem iletişimimizi izler, müşterinize verdiğiniz fiyattan haberdar olur. Eğer bu veriyi bizler kendi yerli ve milli şirketlerimiz üzerinden işlemez isek, başkasının emperyalizmine duçar oluruz. Misal Turkcell'in Yaani'si yerli veriyi içeride tuttuğu gibi Google'un sizden sakladığını da siz sunar. Bip ile kişisel haberleşme, yerli ve milli kalır, yabancı kulaklardan ve kem gözlerden beri olur. Üretilen bilgi, büyük veri haline gelir ve burada Türkiye lehine stratejiler üretilir, planlama yapılır, gelecek tasarlanır.
BİLGİMİZE GÖZ DİKMESİNLER
Fuarda Kaan Terzioğlu, Turkcell'in yerli ve milli uygulamalarını sunarken şunu fark ediyorum; yerli olmakla üretim problemimizi, küresel arenaya taşınacak derecede ileri ürünlerimizle de milli üretim sağlayabiliyoruz. Kaan bey; "Kimsenin gibabaytında gözümüz yok" diyor ve ekliyor; "Ancak başkaları da bizim yerli ve milli servetimiz bilgimize göz dikmesin, bizler de bu bilgiyi başkalarına yağmalatmayalım." Bir global operatör haline gelen Turkcell'in bu iddiasını destekleyen hizmetlerini bu sayfada kısaca aktarıyorum. Ancak şunu da ekleyerek; yerli veri yurdun malı, yalnız Türkler kullanmalı..."
AİRBUS'DAN DRONECELL'E BARSELONA'DA YAKIN MARKAJ
Turkcell'ın acil durum ve afetlerde hayat kurtarmak ve kesintisiz iletiş için geliştirdiği Dronecell'e, aralarında Airbus'ında aralarında bulunduğu global şirketler birlikte çalışma teklifinde bulundu. Turkcell Proje Yöneticisi Selçuk Kandemir, "Airbus'la çalışma yapabiliriz" dedi.
'GELECEĞİ YAZAN KADINLAR'A OSCAR
TURKCELL Mobil Dünya Kongresi'nde düzenlenen Glomo Ödülleri'nde bir başarıya daha imza attı. Şirket, teknolojide kadın istihdamını artırmak amacıyla hayata geçirdiği Geleceği Yazan Kadınlar projesiyle 'Women4Tech' Industry Leadership (Kadın İçin Teknoloji Sektör Liderliği) ödülünü aldı.
