Dünyada ve Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımın verilerini tartışıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut; küresel sermayeyi çekebilmek adına daha inovatif yöntemlere duyulan ihtiyaçtan söz ediyor.
Doğrudur; gelişme sürecindeki her ülke yatırım çekmek için yeni yöntemler peşinde… Bunu, son aylarda dolaştığım coğrafyalarda gördüm.
Arnavutluk, Makedonya, Hırvatistan, Karadağ, Romanya, son haftalarda incelediğim ülkeler idi. Yabancı yatırım çekebilmek için vatandaşlık vermek, süper teşvik sağlamak, vergi avantajı sunmanın da ötesinde arayışlar söz konusu… Türkiye, bu süreçte birkaç önemli avantajı elinde tutuyor. Dünkü toplantıda SOCAR Türkiye CEO'su Zaur Gurbanov'un işaret ettiği, "11 yılda 15 milyar $'lık yatırım" dışında yeni işbirlikleriyle yürüyecek ilişkiler, daha farklı coğrafyalarda artabilecek.
Görünen odur ki, coğrafya avantajı yanı sıra Türkiye'nin doymamış pazarların giriş kapısı olması, barışla birlikte sadece Güneyimizde oluşacak 1.1 trilyon $'lık restorasyon piyasası, Afrika'daki kültürel sinyorajımız gibi faktörler, bu alanda iklim değişikliğine ve bahara işaret ediyor.
Yatırım Ofisi'ni kurduğumuzda bunun pratik faydalarını kestirmekte fazla mütevazı darandık. Görüyoruz ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı, tanıtım, koordinasyon ve uzmanlıklar, yabancı yatırımcı geliş süreçlerini hızlandırmakta son derece başarılı olmuş.
Daha atılacak yığınca adıma rağmen geçen yıl sağlanan %14'lük girdi artışının, bu yıl dâhil 2023'e giden yolda hızlanacağını söyleyebiliriz. Burada bir başka gelişmeye işaret etmek istiyorum. O da Çin ile ABD arasında geçen yıl başlayan ve bu yıl soğuk savaş 2.0 düzeyine tırmanan gerilimin, küresel sermaye hareketlerinde oluşacak yön değişikliğine yol açacağıdır.
Bu hareketlilikte bizler, yön değiştirecek ticaret dâhil sermaye hareketlerindeki yeni fırsatları yakalamayı başarabilirsek, doğrusal tahminlerin ötesinde yabancı sermaye girişine tanık olabiliriz. Türkiye'yi dünyada güvenli bir yatırım limanı haline getirmek için, yapısal reformlara başlamak, doğru bir strateji olabilir.
Konuştuğum yabancı yatırımcıların söylediği, Türkiye'nin etrafındaki gerilimlere rağmen teröre dair güvenlik kaygısını bertaraf ettiğidir. Ancak hukuki güven için önceledikleri, hukuk reformu ve onun beraberinde vergiye dair düzenlemelerdir.
Ekonomimizin yarınına dair karamsar senaryolar üretenler bilsin istedim.