Bugün yeni bir yıla uyandık. 2019, fırsat ve tehditleriyle gün başı yaptı bile... Düne dair her şey dün ile birlikte geride kaldı.
Mevlânâ "o halde yarına dair yeni bir şeyler söylemek lâzım" der. Bu, bana göre değişim kavramının da tanımıdır;
"daha iyi bir yarın uğruna, dünü geride bırakmak..." Beylerbeyi Sarayı'nda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile bir araya geldik. Benzerini Temmuz 2018'de yapmış, ekonomist ve akademisyenler olarak değerlendirmelerimizi aktarmıştık. Bu defa hem son 6 ayı değerlendirdik hem de bu yeni yılın bize getireceği tehdit ve fırsatları konuştuk.
Geleceği tahminde en temel sorun, "Parmenides Körlüğü" denen olgudur.
Genelde içinde bulunulan şartlardan yola çıkarak, bugünü geleceğe taşır insanoğlu ve yanılır.
Zira hayatın sunacağı kırılımları, sürprizleri, tahminine katmamıştır. Bu yüzden ne zaman bana geleceğe dair fikrim sorulsa, mevcut trendleri yarına uzatırken temkinli davranır, olabilecek sürprizlere pay bırakırım.
Bankacılık, borsa, finansal kurumlar, sermaye piyasası gibi uzmanlıkların toplantıda sunduğu değerli fikirlerin bileşkesinde ortaya çıkan;
2019'un ülke için tehditten çok fırsat getireceği umuduydu. Enflasyonla mücadele, faizin gerilemesi, kurun dengelenmesi gibi alanlarda Berat Albayrak'ın başarısına sıkça vurgu yapıldı.
Benim derdim daha ziyade bu başarıların iletişimi ve reel ekonomiye dair üretim konusu oldu. Son 6 ayda çok güçlü ve cesur kararlar alınmış ancak bunların daha güçlü anlatılması ihtiyacı belirginleşmiş. Zira sizin yönetmediğiniz iletişimi, piyasa bozucu güçler yönetiyor ve sayısız tezvirat üretebiliyor.
Ben yeni yıla, ticaret savaşlarının damga vuracağına ve pek çok fırsatın doğacağına inanıyorum. Güneyimizdeki savaşın da barışa evrileceğini, bu sayede ekonomide atılım sağlayacağımızı tahmin ediyorum. Bize düşen, umutları yöntemlere dönüştürmek ve nitelik atılımlarıyla yeni zenginlikler üretmek olmalıdır.