Metal yaka dediğim; robotlar… Mavi yakalı kol işçileri, beyaz yakalı ofis çalışanları ve yakasız dediğimiz ev çalışanlarının yanı sıra istihdam tanımına getirilen yeni kavram bu… Çin'de yeni akım; fabrikanın tamamını robot çalışana teslim etmek… Bu sayede üretim artışı sağlanıyor, maliyet düşüyor ve küresel arenada fiyat rekabetinde üstünlük temin ediyor.
Fakat bu yöntemin bir sorunu var; kronik işsizlik.
Düne kadar kol işçilerini işinden eden sanayi robotları yerini şimdi daha karmaşık üretim süreçlerinde çalışan akıllı robotlar alıyor. Bu da nitelikli insanları işsiz bırakıyor.
Peki, nitelikli işsiz sayısı artarsa ne olur?
Dünya, farklı bir sosyal krize doğru yol alır, gezegende yeni tür yoksul kavimler nesli oluşur.
Değil aylar, hatta yıllar, belki de bir ömür sürecek işsizlik gezegene yayılır.
İkbali kaybetmişlik tanımına yakın, garip davranış kalıpları sergileyen yeni fakirlik türüdür robotların işsiz bıraktığı nitelikli insanlar… Geleneksel fakir, yoksulluğuyla ne yapacağını bilir. Zira hayatta kalma repertuarı geniştir ve yoksunlukla baş etme pratiği vardır.
Yeni fakir, yoksunluğuyla ne yapacağını bilmez, bilemez. Zira pratiği yoktur. Elinde avucunda ne varsa kaybedip, akıllı robotlar yüzünden "zengin"likten, "dibe" vurmuştur.
Akıllı robot istihdamı bana göre, sendikaların yeni mücadele alanı olacaktır.
Ancak bizdeki sendikalar henüz işyeri/ işkolu sendikacılığından ötesini göremeyip ücret pazarlığından farklı müzakere bilmediğinden, robot istihdamı onlara bilim kurgu gibi geliyordur şimdi.
Türkiye'de 200 üniversitenin yüzlerce fakültesinde, çalışma ekonomisi, sosyal siyaset disiplini okutulur.
Tez taramalarımdan çok az ödevin, robot istihdamı üzerine verildiğini anlıyorum.
Biliyorum ki küresel rekabet şartları, robot istihdamını çok kısa sürede ülkemiz sorun envanterine katacaktır. Ancak ne üniversitelerimiz, ne kamu ne de sendikalarımızın böylesi bir kavramdan haberi yoktur. Oysa olsa iyi olur.