Dün ihracat açıklandı, şükür ki yeni rekorlar kırıyoruz. Turizm de bu yıl muhteşem bir sezona gebe. Bu iki sektörü ekonomi için hayati kılan, ülkeye döviz kazandırıyor olmalarıdır. 100 $'lık ihracat için 65 $'lık ithalat gerekirken turizmde buna dahi neredeyse gerek yok.
Ancak bir sorun var. Sayıları 17 bin 500 civarındaki İstanbul taksi plakası sahiplerini korumak için alınan Uber kararı, kent turizmini tehdit ediyor. Korsan taşımacılığı engellemek adına getirilen yeni uygulamada eğer bir araçta şoför dâhil 7 kişiden az yolcu var ise ruhsatı iptal edilecek.
Turizmcilerin sorduğu şu: Taksiciyi korsandan koruyalım derken bizim turist transferlerini neden sabote edelim ki? Turist transferinde 12 saat önceden yolcu bildirimi, araçta 7'den 1 yolcu eksik olursa o aracı engelleme ve diğerleri...
Er Ryan'ı Kurtarmak adlı filmi hatırlıyorum. Cephe gerisinde kalmış 1 eri geri getirmek için 8 askerin feda edilmesini anlatıyordu. Burada 30 yıl önce alınmış 17.500 taksi plakasının 2 milyona varan birim değerini korumak adına hem turizm hem de kent halkı ıstırap çekiyor.
Taksi esnafı da aynı plaka oligarklarının eline, fahiş yevmiyeyi çıkarmak için yolcuya aldırdığı yok. Bundan 30 yıl önce İstanbul'da 6 milyon kişiydik ve 17 bin 500 taksi vardı. Bugün 15 milyonluk kentimizde hâlâ aynı sayıda ruhsatlı taksi var. Ekonominin 3'te 1'inin üretildiği İstanbul'daki dinamizmle bağdaşmayan bir durum...
Taksileri ünlü Londra'da 1000 kişiye 3, Paris'te 7, Brüksel'de 4, Atina'da 3 iken İstanbul'da bu sayı 1.7'dir ve yetersizdir. Kaldı ki sorun sadece nicelik değil, niteliğe dairdir.
Ve son karar, 17 bin 500 sarı plaka oligarkını korurken altın yumurtlayan tavuğumuz turizmi sabote ediyor. Başka bir sorun, turist taşıyacak araçlara karşı sarı plaka oligarklarının kışkırtmasından geldi. Taksiciler, Uber zannıyla durdurmak için araç önü kesmeye başladı.
Turist taşımanın uyuşturucu kuryesi muamelesi göreceği döneme girdik. Dün havalimanına giderken beni taşıyan minibüste, "acaba hangi polis veya taksici bizi durdurup kimlik kontrolü yapacak, kellemizi sayacak" diye endişeliydim. Taksiciyi korurken turizmciyi kaybetme yanlışından bir an önce dönülmesini öneriyorum.