Eskiler "kem alât ile kemalât olmaz" der. Anlamı, kötü aletlerle mükemmelliğin yakalanamayacağıdır. Yine kadim öğretilerin mükemmel başarı tanımında 3 doğrunun aynı anda varlığına işaret edilir: ZEMİN, ZAMAN, ZAT.
Buna biz "doğru mekân, doğru zaman, doğru insan" deriz.
Türk Hava Yolları bugün dünyada en fazla noktaya uçan, ülkemizin küresel markası... Dün Beştepe'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, THY Yurtdışı temsilcilerine, "dünyada ve ülkemizde havayolu taşımacılığının standartlarını görmek isteyen THY'ye bakacak" diyordu.
Pek, THY bu noktaya nasıl geldi ve diğer kurumlarımızın bu öyküden çıkaracağı ne gibi dersler olabilir? Bu sorunun cevabı, yazımın girişinde verdiğim 3 doğruda yatıyor. Doğru mekân, doğru zaman, doğru insan...
DOĞRU MEKÂN: Dar gövdeli uçaklarla gezegenin üçte birine, geniş gövdelilerle yeryüzünün tamamına ulaşılabilecek zemin, Türkiye'dir. Gezisi, 17-25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz haydutları yüzünden 5 yıl gecikse de 3'üncü Havaalanı, bu mekânın şahikasını oluşturacak.
Yılda en az 100 milyon yolcunun ayağını yerden kesecek mekân burasıdır.
DOĞRU ZAMAN: Bundan yarım asır önce havayolu taşımacılığın belirgin kavşağı Londra idi... Gelişen Güney, yeşeren Afrika ve tırmanan Pasifik ile bu nokta, çeyrek asır önce Almanya'ya kaydı. Bugün İstanbul'a tekerlek kondurmadan Afrika'ya uçabilen havayolu şirketi yaşayamıyor. Zira İstanbul'u, kuzeyden güneye, doğudan batıya dünyanın orta yerine getiren zamanda yaşıyoruz.
DOĞRU İNSAN: Her 2 şart aynı anda var olsa dahi mucize, doğru insanların varlığıyla mümkündür. Nitelikli insan kaynağı, doğru liderlik ve güçlü kurumsallık ile gelen başarıdan söz ediyoruz. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bayrağını taşıyan THY'nin yaptığı tanıtımın bedelini parayla ölçmenin mümkün olmadığını vurguluyor ve bunu sağlayan tüm THY personeline teşekkür ediyordu dünkü toplantıda.
THY, en köklü şirketlerimizden biri ama yönetim kurulu başkanından temsilcilerine kadar genç bir ekip tarafından yönetiliyor.
Cumhurbaşkanı, bunu ayrı bir başarı olarak tanımlıyor: "Çoluk çocuğa bırakıyorsunuz diyorlar ya... Mesele yaşta değil baştadır." Ben, THY başarısının çoğaltılabileceğini düşünüyorum. Zamanın ruhunu yakalamış, zeminin ihtiyaçlarını iyi tanımlayan vizyoner insanlarımız sayesinde pek çok sektörde benzer parıltıları çoğaltabiliriz. Bunu sağladığımızda küresel arenada sesimiz daha gür çıkar, lobi gücümüz artar, ekonomiyi yüceltmek mümkün hale gelir.