Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bakü dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan kendine hakaret eden CHP'li Bülent Tezcan ile ilgili "Genel başkanlarından geri kalacak halleri yok. Keşke bizi o tür hakaretlere cevap vermeye mecbur etmeseniz... Normalde, bir Cumhurbaşkanına o tür hakaretler olduğunda, o partinin genel başkanının müdahale etmesi gerekir. Ama bu yapılmayınca, genel başkan da farklı davranmayınca ister istemez konu yargıya intikal ediyor. Avukatlarım da şahsım da, bu tür insanlara, 'istediğiniz hakareti yapmaya devam edin' diyemeyiz. Hukuk çerçevesinde hukuki haklarımı sonuna kadar kullanırım" ifadelerini kullandı.
Erdoğan gündeme ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
TEHDİT VARSA BİZE ULAŞABİLİRDİ
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur istifa ederken, ailesiyle birlikte tehdit aldığını iddia etti...
-Sayın Başkanın tehdit edildiğine yönelik bize ulaşan herhangi bir bilgi yok. Ben o açıklamasından dolayı üzgünüm. O türden bir tehdit varsa nereyi ya da hangi mercileri araması gerektiğini gayet iyi bilir. Bir tehdit varsa ilgili mercileri, gerekirse bizi pekâlâ arayabilirdi. Araması halinde de pekâlâ olayın üzerine gidilirdi. Bizler ima edildiği türden bir tehdit durumunda kendisini herhalde kendisini yalnız bırakacak değiliz.
KULAĞIMIZA GELENLER VAR
Başka belediye başkanlarının da istifaları gelebilir mi?
-AK Parti olarak kendimizi 2019 Mart'ına nasıl hazırlanacağımızı planlıyoruz. Attığımız adımlar, bu plan çerçevesinde değerlendirilmeli. Diğer siyasi partiler bu noktada bir sorun, bir sıkıntı görmüyor, bu şekilde devam etmeyi düşünüyor olabilirler. Ama bu sorunlu belediyelere, hukuki anlamda, yargı anlamında herhangi bir müdahale olmayacağı anlamına da gelmez. Neticede hiçbir belediye başkanı layüsel değildir. Şu anda da bazı belediyelerin sorunlu olduğuna dair birçok şey geliyor kulağımıza. O tür sorunlu belediyelerle ilgili olarak, ilgili partiler problemi kendileri çözmek isterlerse zaten gereğini yaparlar. Aksi takdirde İçişleri Bakanlığımızın mülkiye müfettişleri devreye girmek durumunda kalabilir.
HARİTAYLA ANLATTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan Sincar ve Suriye ile ilgili gelişmeleri harita üzerinde göstererek gazetecilerin sorularını yanıtladı: Irak'ın kuzeyinde Barzani'nin görev teslim etmesi akabinde nasıl bir sürecin başlayacağını hep birlikte göreceğiz. Temennim odur ki federal yapı ile bir bütünleşme olsun. Biz bu tür bir bütünleşmenin tüm Irak halkının lehine olacağını düşünüyoruz. Görüyorsunuz İspanya'daki gelişmeler ortada.
BİZİ MECBUR BIRAKMAYIN: Irak merkezi hükümetinin şu anda PKK'ya karşı bir silahlı girişimi söz konusu değil. Onların şu an öncelikli hedefi DEAŞ. Bizim, elbette illa onların bir şey yapmalarını bekleyecek halimiz yok. Bunu İbadi'ye de söyledim. Biz bölücü terör örgütüne karşı şu anda sınırlarımızda tüm tedbirlerimizi almış durumdayız. Ülkemize yönelik olumsuz bir gelişme ya da oralardan bir taciz söz konusu olursa, sınır ötesinde operasyonlara her an girebiliriz. Bizim buna mecbur edilmememiz için neler yapılması gerektiğini İbadi'ye anlattım.
ABD SÖZÜNÜ TUTMADI, BİZ DE GİRDİK: Biz Cerablus'ta niye adım attık? Çünkü (ABD) Cerablus konusunda bize verdikleri sözü tutmadılar. Sözlerini tutmadıkları için de biz oraya girdik Hakeza Rai'de, Bab'da... Şimdi İdlip'de Rusya ile dayanışma içindeyiz.
İBRAHİM HALİL SINIR KAPISI
KOMUTANIMIZ TAKİP EDİYOR
İbrahim Halil Sınır Kapısı'nın teslimini İkinci Ordu Komutanımız bölgede takip ediyor. Irak Genelkurmay Başkanı orada. Bu, bizim tarafımızdan özellikle Irak'a insani yardımların ulaştırılması açısından önemli. Biz Kuzey Irak'taki yerel yönetimi muhatap almadığımız için, insani yardımları merkezi yönetim aracılığıyla ulaştırma düşüncesindeyiz.
PYD'YE KAPTIRMAZLAR