Merkez Bankası'nın "sağlıksız fiyat oluşumu" diye tanımladığı dövizdeki spekülatif hareketi kesmek için attığı adımların semeresini yakında göreceğiz. Dün dolardaki olağan dışı hareketlilik, piyasaların en fazla sorguladığı gelişme durumunda...
Dövizle ilgisi olsun olmasın herkes, adeta "panik atak" ruh haliyle dolar tahmini yapıyor, felaket senaryoları üretiyor. Bir bakıma piyasalara yönelik algı terörü yaşanıyor diyebiliriz. Bu algı terörünü yönetenler, geçmişteki krizlerin dolardaki zıplamayla tetiklendiği olgusu ile hareket ediyor.
Algı terörü, insanları paniğe sürükleyip aklıselim ile hareket kabiliyetlerini kısıtlayan algı yönetiminin bir türüdür ve "hedef kitleyi istenen bir fikir ve amaç üzerinden inanma, ikna olma sürecine sokmanın" adıdır. Türkiye'de son yıllarda algı yönetimi, kendi gemisini batıracak kadar gözü dönmüşlerin çok yoğun ve etkin kullandığı yöntem halini almış bulunuyor.
Temel tez "Türkiye yönetilmiyor" algısını oluşturma üzerine odaklanmış durumda...
Merkez Bankası rezervleri 100 milyar $'a mı indi? O halde ülke batıyor, kriz yolda... İhracat mı düştü? Topyekûn batışa az kaldı. Enflasyon mu yükseldi? Kayıp Yıllar 90'lara döndük... Dolar 3.93 lira mı oldu, 5 lira olur...
Misal doların dün 3.93 lira düzeyindeki fiyatına bakalım... Normalde günlük ortalama 4-5 milyar $'lık işlem hacmi ile yürüyen piyasada bu "sağlıksız rekor fiyat oluşumu" ile gelen 3.93 liralık fiyattan işlem hacmi 300-400 milyon $ düzeyinde...
Dolara dair tek doğru söz "dolar hakkında kim ne söylerse yalan söyler" sözüdür. Geçmişte böylesi sağlıksız fiyat oluşumlarından çok kişinin canı yanmıştı. Dolara dair fahiş tahminler yapanlar, 3 liranın da altına inebileceği gerçeğini de gözden uzak tutmasın.