Savunma Bakanı Fikri Işık bilim bakanıyken hayati önem verdiği yerli marka otodan söz ederken, geleceği düşünürken yapılan temel bir yanlışa dikkat çekiyor: "Şanzımansız bir dünyada eski paradigmalara takılıp kalamazsınız."
Haklı… Doğrusal düşünmeye alışanlar, dünü bugünden yarına uzatarak geleceği tahmin etmeye çalışırlar ve genelde çuvallarlar. Elealı Zenon'un hocası Parmenides 2 bin 500 yıl önce bu durumu "gelecek körlüğü" olarak tanımlamış. Bugün de gelecek hakkında tahmin yaparken Parmenides yanılgısını yaşarız.
Işık "Misal Bursa…" diyor; "Otomotivdeki yetkinliğini geleceğin teknolojisiyle buluşturup işbirliği, işbölümü modelleri kurmazsa, çok çabuk sistem dışı kalır."
Hatırlıyorum, dünya renkli TV ile tanışmışken bizdeki üretici, siyah-beyaz TV tüpü fabrikası için teşvik kovalıyordu. Zamanı doğru okumak, bu açıdan son derece önemli…
Dünün dinamikleriyle yarını tanımlarsan, "kullanılmış gelecek" kavramına varırsın. Kullanılmış gelecek ise dünün rekabetidir, yarının değil… Bakan Işık'ın işaret ettiği, yarına dair kestirimleri iyi okumaya dairdir.
Bunu yapmak yetmiyor, daha iyi bir yarına ulaşmak için dünü geride bırakmak gerekiyor. Misal zaman ziyanı, kaynak israfı ve kurumsal taassup gibi…
Şanzımanın ortadan kalkacağı yakın gelecekte, otomotiv mekaniğinde yetkinleşmiş firmalarımız ne olacak? Çok basit, onlar bu yetkinliklerini, yeni dönemin ihtiyaç duyduğu alanlara yöneltecekler.