Savunmada yerlilik oranının artması ne demektir? Çok basit, düşmanınla savaşırken ele güne muhtaç olmamaktır. 1000 yılı aşkın bu coğrafyada başkasının silahıyla savunma yerine kendine, teknolojine güvenmektir.
Peki, başlığın konu ile ilgisi nedir? Şudur; yerli üretim için ileri teknoloji gerektiren savunma alanında, küresel mükemmelliğe ulaşabilmek için savunmaya adanmış hayatlara ihtiyacımız var ve bunun için bireysel olarak en az 10 bin saatlik pratik sayesinde başyapıtlar üretebileceğiz.
Doğuştan yetenek önemlidir fakat mükemmellikte rolü azdır. Asıl fark, çok çalışmak ve adanmışlıktan gelir. Zira dünya çapında başarı için en az 10 bin saat çalışmak, ustalık seviyesi için şart. Misal yıldız müzisyen iseniz, 10 bin saatlik temrinden sonra virtüöz olursunuz. İyi müzisyen için 8 bin saat yeter, müzik öğretmenliği için 4 bin saat kâfi...
10 bin saat, hayatın pratiğinde en az 10 yıl demektir. Bill Gates'in 1971'de 7 aylık dönemde ana bilgisayarda 1.575 saat çalıştığı bilinir. Bu haftada 7 gün ve günde 8 saat demektir. Küresel başarıya ulaştığında 30 bin saati aşan bilişim mesaisi vardı.
Rahmetli hocam Kemal Batanay'ı hatırlıyorum; bir rast peşrevden 4 notayı kapsayan pozisyon için 6 ay boyunca tamburumla Eyüp'ten Kadıköy'e gidip geldim. Sonrasında anladım ki beynimin yaptığım işle bütünleşmesi için binlerce saat gerekiyormuş. Kas hafızasına yerleşen bu 4 notayı, rüyamda dahi basabiliyor olmamın şartı buymuş meğer...
Konumuza dönersek; biliyorum ki savunma sanayiinde, kendini işine adamış yüzlerce insanımız var. Yine biliyorum ki bu adanmışlıkların sürmesi halinde küresel başarı kaçınılmaz olacaktır. Yeter ki mükemmellik peşindeki savunma virtüözlerimizi, en az 10 bin saatlik çileli uğraşılarında koruyalım.