İbni Haldun böyle diyor ve Anadolu'nun jeopolitik konumuna bakınca Tunuslu bilgine hak veriyorsunuz. Bugün Türkiye 3 tarafı denizler, 4 tarafı sorunlar (aynı zamanda fırsatlar) ile çevrili coğrafyasında bu kaderin getirdikleriyle yüzleşip duruyor.
Bayrak taşıyıcı havayolumuz THY ile Vietnam'a uçuyoruz. Dünyada en çok yere uçan (119 ülke) THY için Hanoi, 290'ıncı varış noktası... Sıcak karşılama ardından yapılan ilk sefer törenindeki konuşmalarda Vietnam ile ülkemizin geleceğe dair barındırdığı fırsatlar vurgulanıyor.
THY'den Ahmet Harun Baştürk, havayolu taşımacılığının her ülkenin ekonomik kalkınmasına katkısını anlatıyor.
CEO İlker Aycı'nın son dakika katılamadığı uçuşta THY'yi temsilen bizleri ağırlayan Basın Müşaviri Yahya Üstün, milli havayolu şirketimizin bölgede artan etkinliğinden söz ediyor.
Baktığımızda, gelişen teknoloji sayesinde, İstanbul'u dünyanın odağı yaparsanız, dar gövdeli uçaklarla gezegenin üçte birine, geniş gövdeli uçaklarla yeryüzünün tamamına ulaşabiliyoruz ve THY bunun gereğini yaparak dünyada en hızlı büyüyen havayolu şirketleri arasında imtiyazlı yere sahip oluyor.
Ben coğrafyanın getirdiği bu avantajın, THY örneğindeki gibi diğer alanlarda da çoğaltılabileceğini düşünüyorum. Misal lojistik... Taşımacılıktan çok daha fazla katma değer sunan bu sektörün, THY kadar başarılı gelişmediğini görüyorum. Mesela enerji... Bu alanda Bakan Berat Albayrak'ın geliştirdiği vizyon, kaderimiz olan bu coğrafya sayesinde Türkiye'nin yıldızını baht dönencesine çıkartabilir.
Yalnızca Amerika değil, Uzakdoğu'da dahi 35 noktaya ulaşan THY'nin sadece yolcu taşımadığını, beraberinde kültürümüzü de yaydığını tattık Hanoi'deki yemeğimizde... Ramazan pidesinden ezo gelin çorbasına bize ait ne varsa, THY ile taşınan dünya insanlarının kültür dimağına sunulmuş oluyor.
İstanbul'un finans merkezi olması, Anadolu'nun üretim üssü, Türkiye'nin kıtalar kavşağında bulunması, enerjinin köprüsü, THY'nin gösterdiği başarının başka hangi alanlarda yinelenebileceğine dair ilham barındırıyor.