Türkiye, futbol sevgisinin çok fazla olduğu ülkeler arasında...
Söz konusu futbol olduğunda neredeyse akan sular durur. Turkcell CEO'su Kaan Terzioğlu'nun örneği ilginç: "Örneğin Sergen Yalçın'a yorum yaptırıyoruz, data kullanımı 5'e katlanıyor." Turkcell, 13 yıldır futbola destek veren operatör.
Futbol Milli Takımlar ve Türkiye Futbol Federasyonu Ana Sponsorluğu yanında geçen yıl Süper Lig resmi iletişim sponsorluğuna geri döndü.
Teknolojiyi futbola entegre etme gayretinde...
Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Milli Takım'ın Hırvatistan ile yapacağı ilk maçı için Paris yolundayız. Elimde Turkcell'in yayınladığı "Futbol: Bitmeyen Tutku" adlı kitabı var. En başarılı takımlardan futbolculara, en çok gol atanından hakem öykülerine, oyun stilleri, kramponların evriminden kupalara, kadın futbolculara dek yüzlerce info grafik tadında bir kitap var.
3 saatte okudum ve futbol dersine çalıştım.
Ne de olsa maça gidiyoruz ve geçen ay Barselona'da Arda Turan'ı izlediğim maçı da sayarsak iki elin parmakları kadar maça gitmiş biriyim, kendimi geliştirmem lazım.
Stattayız. İstiklal Marşımızı, Milli Takımımızı gururla selamladık ve kadromuz açıklandı.
İsimlerin hiçbiri yoktu, "çalıştığım yerden çıkmadı" diye mırıldandım, tribündeki dostlarımla gülüştük. Futbol ne güzel şey diyordu kitap ve gerçekten bir solukta okunacak kadar ilginçti.
Fakat sahada başka bir futbol vardı ve kitapta pek yeri olmayan...
Bulduğum Arda Duran oldu, nitekim yenildik, umutları "bir sonraki İspanya maçına" bağlayıp, geri döndük. Kaan Terzioğlu ile futbol sponsorluğu ve Turkcell üzerine sohbetimizde "Formaya #RuhunuVer" mottosunu da konuştuk.
Burada benim dikkatimi çeken, Barcelona'da hiç değilse biraz koşturan Arda'nın ve genelde yıldızlarımızın, rakibe göre yarı performansı oldu. Yıldızlarımız neden şöhrette koştukları kadar sahada koşmuyor?
Oysa bize "Formaya #RuhunuVer" demişlerdi.
Stada "biz bitti demeden bitmez" nidalarıyla girdik, üzerimizdeki ay yıldızlı formalara ruhumuzu verdik.
Ancak duran adamlar yüzünden korkum, "biz yenilmeden bitmez" sonucudur.