Cumhurbaşkanı dün Rize'deydi ve bu kentimizin alametifarikası çaya dair önemli açıklamalar yaptı:
"Çayı ek değil, asli kazanç kaynağı haline getirerek, hem kalitenin yükseltilmesini hem de üretimin artırılmasını sağladık." 2015'te üreticiye 1.1 milyar lira ödendiği düşünülürse, çay tarımının Rize, bölge ve ülke için önemi daha iyi anlaşılır.
Erdoğan; 2004'te destekleme kapsamına alınan çay üretimi için çiftçilere bugüne dek 1.6 milyar lira hibe verildiğini de hatırlattı.
Çay-Kur, üretim ve ticarette belirleyici konumda... Modernize yatırımlarıyla güçlendirildi, büyütüldü ve çay üretiminde daha da önemli hale geldi. Özel sektör çay fabrikalarının gelişiminde adeta kuluçka gibi misyon edindi.
Benim bu vesileyle bir önerim olacak. O da ülkemizde çay tarımını başlatan vizyoner insan Zihni Derin'i toplumun dikkatine getirmektir. 204 bin üretici, 767 bin dekar çaylık ve 1.1 milyar liralık ekonominin doğmasını sağlayan, 1924'te çayı Rusya'dan getirip Rize'ye diken Zihni Derin'in AR-GE heyecanını genç nesillere aşılamalıyız.
Bana göre Zihni Derin, Çay-Kur fabrika bahçesindeki büstünden daha fazla ilgiyi hak ediyor ve çay tarımının geleceği için daha fazla ilham barındırıyor. Sonuçta ülkemizin çay ile anılmasını sağlayan vizyoner biri...
Ben bu ilgiyi 28 ziraat fakültesinden, elindeki endemik zenginliğiyle ilgilenmeyenlerden ve ayağına tarla çamuru değmeden emekli olabilen ziraat prof.'larından değil, çay sektörünün kanaat önderlerinden bekliyorum.
Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği çayın önemini gündemde tutmak için Zihni Derin ödülü ihdas edilebilir, çayı geliştirenlerimiz bu ödülle teşvik edilebilir.