Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yeni dönemi, kalkınmayla özdeşleşmiş Binali Yıldırım'a emanet. Proje deyince AK Parti iktidarlarında ilk akla gelen Yıldırım, gündemimizdeki ikinci nesil yapısal reformların serdümeninde artık. Bunun anlamı, mega projeler dahil kalkınmaya dair her ne hamle var ise daha da hızlanacak, "Yıldırım" süratine ulaşacak.
Adının açıklanmasının ardından ekonomi servisi olarak iş dünyasının nabzını tuttuk; ortak ifade hıza dair oldu. Temayül yoklamasında zaten ön sırada çıkan isim, Binali Yıldırım idi. Bu da iş dünyasında ekonomide daha dinamik bir yönetim tarzının benimseneceği müjdesi gibi algılandı.
Buna da zaten ihtiyacımız var. 3 tarafı deniz ve 4 tarafı sorunla çevrili coğrafyada, terör, savaş, jeopolitik risklere rağmen %4'ün üzerinde büyüyebilen Türkiye'nin bununla yetinmeyeceği aşikâr... Bunun da yolu, "gaz-fren" tartışmalarının yaşandığı geçmişteki hataları tekrarlamamak ve gaza basmak idi.
Binali Yıldırım'ın "past performansı", bu yeni dönemde büyüme hızının daha da artacağı yönünde umutları güçlendirdi. Zaten tıka basa bir ajanda devralacak Yıldırım'ın, terör ile ekonomiye öncelik vereceği aşikâr...
Sonuç odaklı icra tarzı ile şu sıra "kendi doğal akışında" giden reformların hayata geçirilmesi, benim en fazla ilgimi çeken konuların başında yer alıyor. Zira AK Parti iktidarlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından fırlatma rampasına yerleştirdiğimiz Türkiye'nin, üst gelir grubuna çıkabilmesi için roketin ihtiyaç duyduğu yakıt, bu reformlardan gelecek.
Tam listesini yanda verdiğim reformların amacı yapısal dönüşümleri gerçekleştirmek. Bunlar 1300 stratejik eylem planı ile destekleniyor. Binali Yıldırım'ın icraat hızı ve sonuç alıcı yönetim tarzı, Ak Parti'nin reform takvimini öne çekebilir.
Yerli otomobilden savunma sanayisine, Kanal İstanbul'dan cari açığı düşürecek ara malları yatırımlarına dek stratejik alanlarda daha hızlı yol alabileceğiz. Yerlisi varken yabancıyı zengin etme kompleksinden kurtulacak, bürokrasi frenini daha rahat aşabileceğiz.
44 yıllık meslek hayatımda çok sayıda başbakan görmüş biri olarak Binali beyin kendi dönemini tasvir edecek ifadenin "Yıldırım hızı" olacağını düşünüyorum. Ülkemize hayırlı olsun.