Başbakan Ahmet Davutoğlu, Katar gezisini, bakanların da katıldığı sohbet toplantısında değerlendirdi. Anayasadan AB ilişkilerine dek güncel konulara yönelik soruları cevaplandıran Başbakan, Doha'daki sohbette Merkez Bankası ve TTIP anlaşmasına dair gelişmeleri şöyle yorumluyor:
"Merkez Bankası atamasının nasıl rasyonel, ehliyet esasına dayalı olarak gerçekleştirildiğini gördünüz. Sayın Cumhurbaşkanımız ile istişare ettik, olabilecek alternatifleri gözden geçirdik.
Murat Bey'i (Çetinkaya) 90'lı yıllardan beri tanırım. Son derece iyi bir bankacıdır, dürüsttür, ehliyetlidir. Erdem Bey (Başçı) de aynı şekilde akademik hayatımdan tanıdığım bir isimdi ve görevini onurla yerine getirdi.
Murat Bey, özel sektördeki bankacılık görevlerinden sonra Merkez Bankası'ndaki tecrübeleri ile birleştirip hak etmiş bir şekilde bu göreve geldi. Bu açıdan bakıldığında piyasalara son derece olumlu bir hava verdi. Piyasalarda dalgalanmalar kontrol edilebilir düzeyde…
Pazartesi günü Murat Bey ile yeni dönemde çalışma çerçevemiz konusunda istişarelerde bulunduk. Merkez Bankası Başkanı, kabineye de 6 ayda bir sunum yapar. Başbakanın da bir nebze danışmanı hüviyetindedir. Birbirinden kopuk, birbirinden gizli görüşmesi gereken insanlar değiliz. Merkez Bankası rasyonel kendi kuralları içinde işler ve o anlamda biz ona müdahil olmayız.
Nitekim alınan faiz kararları doğru kararlardır. Bandın aşağıya çekilmesi bizim de savunduğumuz görüşlerdi çünkü Türkiye'de ekonomide en temel mesele fiyat istikradır. Bir de piyasadaki kredilendirmeyle ilgili bir boyut var. Burada bizim için önemli olan, faizler öyle bir yerde olmalı ki, mevduatı caydırmasın ve krediyi de pahalandırmasın.
Nitekim alt bandın sabit tutulması mevduatların tutulmasına katkı sağlamıştır. Üst bandın aşağıya çekilmesi de kredi maliyetlerinde düşme sağlamıştır. Bu koridor kapandıkça da daha öngörülebilir bir tablo ortaya çıkacak. Böylece hem portföy hem de doğrudan yatırımları daha fazla çekeceğimize inanıyorum.
Gıda fiyatları konusunda da son Bakanlar Kurulu toplantısında et fiyatlarıyla ilgili ek tedbirler alma konusunu ele aldık ve bazı tedbirler de alıyoruz. Et fiyatları başta olmak üzere Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanımız bir sunum yaptı. Burada çok net tavır alacağız. Tüketicimizin üzerinden herhangi bir aracı grubun kâr elde etmesine izin vermeyeceğiz.
TTIP konusunda ise son günlerde en önemli konulardan biri Binali Bey (Yıldırım), Mehmet Bey ( Şimşek) Bey'in ve Mustafa Bey'in (Elitaş) katıldığı İstanbul'daki AB-Türkiye ekonomik zirvedir. Bu da AB paketinin bir parçası... Orada da gümrük birliğini güncelleme konusunda prensip kararına vardık. Bu toplantılarda da TTIP ve Türkiye-AB ilişkilerini doğru zeminde tutmayı amaçlıyoruz. Türkiye bu kervanın dışında kalamaz.
20 MİLYAR $'LIK POTANSİYEL
Katar'ın ev sahipliğini yapacağı 2020 Dünya Kupası ve 2030 Katar Vizyonu çok büyük bir yatırım potansiyeli barındırıyor. Katarlılar da bu potansiyelin en iyi Türk müteahhitler tarafından değerlendirilebileceğini düşünüyor. Sayın Emir ile görüşmelerimizde Türk müteahhitlerine güvenini açıkça ifade etti ve Türk müteahhitlerin öncelikli olacağının güvencesini aldık.
Ayrıca sadece müteahhitlik hizmeti değil, Dünya Kupası'nın güvenlik hizmeti başta olmak üzere diğer servislerini de Türk firmalarının yapabilmesi için de görüşmeler sürdürülüyor.
Genelde Türkler gelir, binayı yapar hizmeti başkası verir anlayışı vardı; hayır binayı da hizmeti de biz yapabiliriz. Katar gibi bir ülkede çok farklı sektörlerdeyiz. Türkiye'den Katar'a tarım ürünü ihracı da mükemmel bir alan. İkili ilişkilerimizde ciddi bir momentum var. İnşallah Katarlıların yatırımları da artarak devam edecek.
***
HDP ŞİDDET KÜLTÜRÜNÜ MECLİS'E TAŞIYOR