Son 63 yılda maden kazalarında 3 binden fazla canımız gitti. 22 yıl önce Kozlu'daki grizu faciasında 263 kayıp verdik. O dönemi hatırlıyorum.
Acımız o kadar derin olmuştu ki aylarca bu kazayı konuştuk. Madenlerin barındırdığı riskleri tartışıp durduk. Umduk ki bir daha olmasın...
Sadece can kaybı değil, yaralılarımız da bizi derinden üzdü. 100 bini aşkın yaralı çoğu ömür boyu süren sakatlığa mahkûm oldu. Suçlular arandı, bazıları cezalandırıldı. Umduk ki bir daha olmasın...
7 Mart 1983: Armutçuk'ta grizu patlaması (103 ölü). 10 Nisan 1983: Kozlu'da grizu (10 ölü). 31 Ocak 1987: Kozlu'da göçük (8 ölü). 31 Ocak 1990: Amasra'da grizu (5 ölü). 7 Şubat 1990: Amasya Yeni Çeltek'te grizu (68 ölü). 3 Mart 1992: Kozlu'da grizu (263 ölü). 26 Mart 1995: Sorgun'da grizu (37 ölü).
22 Kasım 2003: Ermenek'te grizu (10 ölü).
8 Eylül 2004: Küre'de yangın (19 ölü). 2 Haziran 2006: Dursunbey'de grizu (17 ölü).
10 Aralık 2009: Mustafakemalpaşa'da grizu (19 ölü). 17 Mayıs 2010: Zonguldak'ta grizu (30 ölü). 8 Ocak 2013: Kozlu'da grizu (8 ölü). Umduk ki bir daha olmasın.
Ve 13 Mayıs 2014 saat 17.30: Soma'da maden yangını (301 ölü). Umuyoruz ki bir daha olmasın...
Umut, belki de her şeydir ama asla bir yöntem olamaz. Şimdi bize Soma'sını bekleyen binlerce güvensiz işyeri için, işyeri güvenliğini en üstün standarda taşıyacak bir yöntem lazım. Soma'nın gözyaşları kuruduğunda eğer bir yöntemimiz olmuşsa, ancak o zaman yeni gözyaşları akmayacağını umut edebiliriz.