Hazır Tüketici Güven Endeksi son 2 yılın zirvesine çıkmış iken... Yığınca operasyona rağmen ekonomik canlanma sürerken... Borsa tırmanıyor ve döviz sakinleşmişken... Acaba nicelikten niteliğe geçişte, turizmi de gündeme alabilir miyiz?
Turizm sektörünün performansını turist sayısı üzerinden okumak, ihracatı ciro üzerinden değerlendirmekle eşdeğerdir. Tamam, nicelik artıyor fakat nitelik aynı hızda gelişiyor mu?
Nasıl ki ihracat rakamı yetmiyor, kilogram fiyatı her sektör için önemli hale geliyorsa, ülkemizi ziyaret eden turist sayısı kadar, turist başına harcama da gündeme gelmeli...
Gelmeli ki turizmde katma değer hareketi başlayabilsin...
İhracatçı birim fiyatını artırmak için Ar-Ge yapıyor, teknoloji yoğun, tasarımlı, markalı ürünlere koşuyor.
Turizmci benzer yolu izleyebilir.
Yazının başındaki tabloya bakın... İyi haber, gelen turistin daha fazla harcadığıdır. Kötü haber ise rekabette olduğumuz ülkelere (kentlere) göre hâlâ düşük harcama yaptırabiliyor oluşumuzdur.
Bunu artırmanın yolu, katma değeri yüksek hizmet ve ürün geliştirmekten geçiyor.
Kum deniz güneş için gelenlere, sağlık turizmi için gelenlere, inanç, kültür, doğa, flora, fauna, alışveriş ve benzeri amaç için gelenlere, acaba daha fazla harcama nasıl yaptırabiliriz?
Neden Paris'e gelen bir turist 3 bin $ harcıyor da Antalya'ya gelen 824 $'da kalıyor? Yenimiz mi dar, yerimiz mi? Bana göre turizm STK'ları, üniversiteler, ekonomi bürokrasisi ve girişimcilerin bu konuda beyin yorma zamanı geldi ve geçiyor bile...