Belli bir görüş ve inanca sahip gruplara cemaat diyoruz. Sosyoloji literatüründe cemaat kavramı üyelerinin ortaklaşa paylaştıkları bir şeye -genellikle ortak bir ideolojiye ya da bir kimlik duygusuna- dayanan, özel olarak oluşturulmuş bir toplumsal ilişkiler bütünüdür.
Başına "finans" gelince, cemaatin büründüğü anlam, işin içine para girdiğinden midir bilinmez, çıkar grubu kavramına evriliveriyor. Nitekim Sofokles, 2 bin 500 yıl öncesinden "insanoğlunun hiçbir icadı, para kadar fesat verici olmamıştır" demiyor muydu?
Benim özel anlam yüklediğim finansal cemaat, Türkiye'de sayıları 77 bin civarında olan, paraya dair hareketlerin dümenindeki grupları ifade ediyor. 77 milyonluk ülkede her bin kişiden 1'i buradadır ama kendi aralarındaki ilişkiler bütünü, yüzde 99.9'u derinden etkilemektedir.
Borsa, onlar isterse çıkar, onlar için iner. Bazen boğa olur bazen ayı kesilirler. Kendi dışındaki çaylakların silkeledikleri yer de burasıdır. Ekonomiye katkı bekleyebilir.
Döviz, onlara yarayacak şekilde fiyatlandırılır. İhracatçı, piyasa, halk, finansal cemaatin kontrolünde yol alabilir. Ekonomiye katkı; bekleyebilir. Faiz, enflasyon ne olursa olsun, finansal cemaatin en az % 5'lik reel gelirine göre oluşturulur. Merkez'in "bağımsızlığı" fetiş hale getirmesine bakmayın. Ülkesinden bağımsız olsa da finansal cemaatten bağımsız olamaz. Ekonomiye katkı bekleyebilir.
Finansal cemaatin çıkarları ile ülkenin çıkarları genelde "kesişir" görünse de aslan payı daima onlarındır. Düzenleyici kurum, yasa, yönetmelikler, finansal cemaatin varlığını sürdürmesi yolunda "esnetilebilir."
Ta ki finansal cemaatin eğri büğrü işlerini "sigaya çeken bir molla kasım" gelene dek…