Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin coşku dolu salondaki binlerce gence seslenirken söylediği şu: "İnovasyonu başaracağız, çünkü başarmak zorundayız." Salondaki coşku, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın hayati tesbitini paylaşıyor: "İhracatın hamalı değil, efendisi olacağız. Bunu kilosu 4 $'dan ürün üreterek yapacağız."
Peki kilosu 4 $'lık ürün ne demek? Bunun cevabı, İnovasyon Haftası'nın baş konuşmacısı Google x'in kurucusu Prof. Dr. Sebastian Thrun'dan geliyor: İnsansız araç ve Google gözlüğü...
Mühendislikte bir kural vardır: İnsanı eğitemiyorsan, malzemeyi eğit... Google, sürücüsüz yol alan araçların prototiplerini üretmekle kalmayıp, insansız Formula 1'ini dahi yarıştırmış. Sürücü hatalarının olmadığı bir dünya, milyonlarca inovasyon dolu ürünün habercisi.
Benim en çok etkilendiğim, sıradan bir gözlük gibi giyilebilen Google bilgisayarı... Klavye yok ekran yok. Protez adeta... Sorunuza anında cevap veren, gideceğiniz yeri gözünüzün önünde canlandıran, telefon dahil görüntülü- yazılı, bilgiye dair her şeyi bütünleştiren cihaz...
Bilgiye ulaşmanın sorun olduğu çağ, artık geride kaldı. En azından dünyanın bir bölümü için... Şimdi her türlü bilgi, gözlüğünüzle gözünüzün içine sokuluyor. Tam da bu noktada, ulaşılan bu bilginin hayata geçirilmesi, bilginin bilgeliğe dönüşmesi önem kazanıyor.
Biz henüz inovasyon fikrini yeni benimsemişken, dünyanın uzun ara sıçrama ile önümüze koyduğu yeni çıta bu: Bilgelik.... Benim bu kavramdan anladığımı, Cizreli İsmail, İb Ül Uz, bilinen adıyla El Cezeri tanımlamış: "Hayata geçirilmemiş her bilgi, doğru ile yanlış arasında bir yerdedir..."
Benim kuşağım, bilgiye ulaşma sorununu çözmek için ömür tüketti. Dünkü görkemli açılışta İnovasyon Haftası'nın katılımcısı binlerce genç dostumun, çözmek zorunda kalacağı iddia işte bu olacak... Bilgiyi hayata geçirmek, bilgeliğe dönüştürmek...