Yerli otomobil üretecek babayiğit arıyorduk ya... Bizdeki "babaların" yiğit olmadığını gördük ve şükür ki bunu başaracak yiğit arıyoruz. Şimdi sıra, arkasına "baba" destek sunacağımız yiğitler için ince eleyip sık dokumaya geldi.
Kore'deydim geçen ay. Hyundai'sinden Samsung'una, KIA'dan LG'sine dek "baba" desteklerin hakkını vermiş ve küresel marka olmuş "Kore yiğitlerinin" yaptıklarını gördüm. Bizdeki babaların yiğitleşememe gerekçelerini daha iyi anladım.
Sorun cesaret ve adanmışlıkta... Başbakan'ın yerli oto talebinin "yapılmaması için bin dereden su getiren" OSD, bu işi "delilik" diye nitelendiren büyük holdinglerimiz... Oysa Anadolu'da içten içe "yiğit tarlası" yeşermeye başladı. Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe, İpek Böceği'ni tramvay markası yaptı bile... Küçük jet sınıfında Türk üreticimiz var. Uydudan helikoptere yol almaya başladık. Bolu'daki Savunma ve Havacılık Sanayi Vizyon Buluşması'nda, geliştirdiğimiz teknolojiler beni gururlandırdı.
Defalarca yazdım yine yazıyorum. İnsanoğlu bilgisayarı, Edison'un şirketi General Electric'ten bekliyordu. Fakat bunu IBM üretebildi. Yazılım çağında işletim sistemi IBM'den bekleniyordu, bunu Microsoft yapabildi. Internet döneminde bunu Microsoft değil, Google başarabildi.
Sosyal medya döneminde ise çözüm Google'dan değil, Facebook'tan geldi.
Anlatmak istediğim, her yeni dinamizm, beraberinde "zihni bu yönde düşünen" insanlar tarafından gerçekleştirilebiliyor. Bunu yapabileceği beklenen "en büyük" olandan değil! Çünkü "en büyük" olanın zaten kendi odağı vardır.
Türkiye yerli otomobil üretmek için kimseyi ikna etmek zorunda değil ki... Zira burada hazır, ikna edilmişleri var. Hatta "ikna"dan öte, üretip satışa hazır hale getiren yiğit tarlamız "buradayım" diye haykırıyor. Biz de yerli otoyu unutmuyoruz.