Aslında bu başlığın iletişim hukukuyla ilgisi pek yok. Daha ziyade cebimizdeki telefon üzerinden gelen tehlikeleri tanımlamak için kullandım. Burada sorun, artık herkesin cebince ikişer cihaz taşındığı günümüzde, cepteki "Truva Atı" ile yığınca yeni tehdidin tanımlanmış olmasıdır.
Bankalar, 61 farklı hizmetten bizi yolmayı sürdüre dursun, bu işi yalnızca bankaların yaptığını sandık. Sonra gördük ki bankacı kahvaltıda faiz belirlerken kuyumcu, "yüzük kardeşliği" yemini ediyor. Yetmiyor; sigortacılar devreye giriyor. Bankaları arkasına alan bu grup, bize poliçe oyunları yapıyor.
Bugün daha da derinleşiyor işler... 800'le başlayan her ne var ise telefonu kapadığınızda sizi daha fakir kılabiliyor. Ya size istemediğiniz bir ürünü satıyor ya da sizi bilgilendirdikleri iddiasıyla faturanızı şişiriyorlar.
Burada sorun, iletişim özgürlüğünü, "vatandaşı yolma" başıboşluğu olarak algılayanlarda... Bunlar her dönem vardı. Ancak yeni teknolojiler beraberinde yeni tehditleri de tanımladığından, yasa koyucunun, fazla vakit geçirmeden bu düzenlemeleri devreye koyması gerekiyor.
Misal telefonda spam, istenmeyen mesajlar, bizi reklama boğanlar, daha da önemlisi bizi cebimiz üzerinden dolandırmaya kalkanlar... Bunları caydıracak bir şeyler olmalı... Operatörlerin geliştirdikleri teknik çözümler yetersiz kalıyor. Çoğu kez bu spam suçunu kamu kurumları da işliyor.
Telefon yasası, belki de konuşma adabı kadar telefon ile yapılan bütün işlemler için kapsayıcı olmalı. SMS'sinden mobil erişime dek, cebimizdeki cihaz üzerinden konumumuzu bilenlerin bize zarar vermemesi için birilerinin bir şeyler yapması gerekmez mi? Misal Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bu işe yarasın diye kurulmadı mı? Tıpkı BDDK gibi mobil cihazların oluşturduğu evrenin, kötülere karşı savunma araçları, yasalar ve kurallarla donatılması şarttır.