Yeni Ekonomi Kulübü olarak bu hafta "aile şirketlerini" inceledik. Gördük ki fersude ezberlerle dolduğumuzdur. Şirketin aileye mensup üyesinden, aile şirketleriyle çalışan STK, danışman ve eğitmen ile kavramı tartıştık.
Ölçemezsen bilemezsin, bilemezsen yönetemezsin prensibi gereği her hafta olduğu gibi bu konuyu da araştırdık. Sahadaki algıyı, beklentiyi ölçtük. StratejiCo'nun ERA'ya yaptırdığı araştırmanın sonuçlarını yanda takdim ediyoruz.
Gördüğüm şu; yeni ekonomi, aile şirketini yeniden var ediyor. Mevcut ezberimiz, halka açıklık, profesyonellerin yönettiklerinin, aile şirketlerinin yerini alacağı yönünde idi. Oysa yeni ekonomi ile farklı bir dalga geliyor; Aile şirketinin 2,0 sürümü…
Temel eleştiri, kurumsallaşma eksiği yüzünden aile şirketlerinin genelde 3'ncü kuşakta yok olduğu yönünde… Son 1 yılda 110 bin yeni şirket kuruldu, 40 bini de kapandı. 40 bin şirket nasıl batar? Bu soruya Yeni Ekonomi Kulübü'nün bulduğu cevap; "kardeşler kavgası" oldu.
Ben bu olguya, "eltikrasi" diyorum. Elitokrasi (seçkinler yönetimi) ile alakası yok. Düpedüz şirketin, eltiler, gelinler, yenge ve damatların oyun alanı haline gelmesini anlatıyor.
Ancak Aile Şirketi 2.0; eltikrasiyi dışlıyor. Şirketin "muhteşem yüzyılını" duraklamaya çeviren, hatta yıkabilen "Hürremleri" kapı dışarı ediyor. Zira yeni ekonomi, aile şirketlerini yeniden yüceltiyor. Bir farkla; bireylerin liyakatine dayalı yönetim ve uygun kurumsallaşma adımlarıyla… Elti ve Hürremlerle değil…