Ekonominin üçte birini var ediyorsa, İstanbul'a dair her dinamik, ülkenin geleceğini etkileyebilir. Trafiği aksadığında ekonomi aksar, gelişimi aksadığında ülkenin yarını etkilenir. Hele ki rekabetin artık ülkelerden ziyade kentler arasında yaşandığı dünyada İstanbul'un stratejik önemi, merkezi yönetimin birincil konular arasında yer alıverir.
Olimpiyatlara resmen aday olup İstanbul 2020 logosunu da belirleyince, 8 yıllık sürede önümüzdeki ev ödevlerini hatırlatmıştım. Bunların arasında kentsel dönüşüm, olimpiyat tesisleri kadar, İstanbulluya olimpiyat ruhunu aşılayacak kültürel eylemler de yer alıyor. Kürsülerde boynuna madalya takılacak çocukların halen doğmuş olduğunu hatırlatıp, bunları şimdiden 2020'ye hazırlamak gerektiğini söylemiştim.
Bugün İstanbul, bakımdaki köprü ve yolları yüzünden çıldırmış durumda. Gelecek yıl, birinci köprünün bakımı, kentin sinir katsayısını daha da yükseltecek. Kentsel dönüşüm ve olimpiyat adımları da başladığında, en az 5 yıllık zor dönem bekliyor bizi. Üçüncü havalimanı, olimpiyatlar ve kentsel dönüşüm süreciyle mega projeler (Kanal İstanbul ve Yeni İstanbul) sayesinde lig atlayacağımız kesindir. Fakat bir o kadar kesin olan, bunun getireceği sancılardır.
Metronun ilk safhasında Mecidiyeköy'de oturan biri olarak 15 yıl bunun ıstırabını çekmiştik. Şimdi yapılacaklar devasa boyutlara çıktı fakat iş yapma kültürümüz de gelişti. Beklenen, trafiği, olimpiyatı, havalimanını, kentsel dönüşümü sağlarken, bunu daha az ıstıraplı hale getirecek yeni yaklaşımları bulup çıkarmaktır.