5 Nisan, ekonomide hayati kararların alındığı bir gün! 1994'teki kararların özü krizden çıkışa yönelikti. Dünkü kararlar ise Türkiye'yi 2023'e hazırlamada akıllı yatırımlara yönlendiren öze sahip.
Başbakan'ın esasını sunduğu ve bugün de Zafer Çağlayan'ın detaylandıracağı yeni teşvik paketinde farklı olan, cari açığa çare üretecek yatırımlara ağırlık verilmesidir. Bunun anlamı, dış ticaret açığını büyütmeden ihracatı artırmak. Yeni bir tanım "stratejik yatırım" teşvik paketinde var artık.
İhracat odaklı bakınca hangi sektörlerde neden ithalata bağımlı olduğumuz görüldü ve bunların %50'den fazlası dışarıdan tedarik ediliyorsa, bunlar stratejik ara malı sayıldı. Birileri bunu üretecek olursa, bölgesine, iline bakılmaksızın en güçlü teşvikleri alacak. Hele ki bu yatırım Güney ve Doğu'da yapılacak ise, teşviklerin ömrü, 7 yıldan 10 yıla uzayacak.
Geçmiş teşvik paketinde Düzce ve Osmaniye, civardan yatırım göçü almıştı. Bu pakette benzer bir yönlendirme bulunuyor. Bu da bölgelerarası gelişmişlik düzeyini eşitlemeye yardım edecek.
Bana göre devrim mahiyetindeki teşvik, yoğun teknolojiyi öncelemesidir. Cari açığın panzehiri de zaten budur ve daha nitelikli üretimin giriş kapısıdır.
Teşvik paketi, "aklı olan gelsin" diyen bu davetkâr yapısıyla, bizim kurnazlardan ziyade krizinden bunalmış ve sermayesine "güvenli liman" arayan yabancıları cezbedecek.
Bizler "filan ile az falancaya çok teşvik" tartışmasına gömülecek ve düne dair alışkanlıklarına bu paket içinden teşvik arayacak, doğal olarak da yetersiz bulacak.
Üretimin akıl açığını kapamaya yönelik teşviklere yabancılar ilgi gösterdikçe, bizimkilerin bu adımları izleyeceğini öngörüyorum.