Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Komşu çözüme hazır değil!

Bir Arap atasözü; "gözyaşı dökülmeden büyük işler başarılmaz" der. Bu, büyük toplumsal devinimlerin, "olmazsa olmaz" şartı gibidir.
Ekonomik kriz, ister küresel olsun ister ülkesel, sektörel veya kişisel olsun; daima "gözyaşı" mertebesinde bir "bedel" gerektiriyor. Eğer krizde dipten çıkılacaksa, bunun için gereken "aktivasyon enerjisi", ancak ve ancak "başkasına devredilemeyecek" bir külfetin yüklenilmesi halinde sağlanabiliyor.
Nereden mi biliyorum? 2001 krizi, 1998 Asya Krizi, 1994 krizi ve adlarını dahi sayamadığımız yığınca irili ufaklı krizlerimiz... Sandık ki, IMF veya Dünya Bankası ya da bir sponsor ülke, yardım eli uzatıp, stand-by ile bizi destekler, kredi akıtır ve bunları yaparken bir de "ekonomik paket" açarsak, işler yoluna girecek.
Olmadı, girmedi, giremezdi de... Zira öncelikle "bedel ödemeye" karşıydık. Krediyi versinler, paralar gelsin, IMF hapını alalım, bir anda sağlığımıza kavuşalım. Diyetmiş külfetmiş, bunlara hazır değildik.
Yönetim de popülist tavrıyla, külfeti toplumun bütün kesimlerine "adil ve akıllıca" dağıtamayınca, her açılan paket bizi daha beter hale getirmiş, bir sonraki krizin derinliğini artırmıştı. Ancak 2001'de ortada hortumlayacak kredi, soyacak devlet malı, içini boşaltacak banka, söğüşleyecek şirket ve kazıklayacak müşteri kalmayınca; uyanıverdik.
En güçlü olanımız dahi külfeti bir başka kesimin sırtına yükleyecek imkândan mahrum kaldığı noktada "çözüm" gelebildi.
Bugün zaman tünelinde adeta Türkiye'nin 10 yıl öncesini, komşuda olan bitenler üzerinden izlemek mümkün. Tıpkı zaman kapsülü gibi, paketler, tedbirler, kamuoyundaki tartışmalar, kurtarma planları ve AB ülkelerinin "beyhude" uğraşlarını izliyoruz.
Beyhude diyorum zira Yunanistan'da halk; külfet ödemeye hazır değil. Politikacılar da onlara "kan ve gözyaşı" vaat edemiyor. Çünkü yeniden seçilemezler. Genelde bunu "kamikaze iktidarlar" başarır. Siyasi intihar sayılacağından bu kamikaze tutumdan uzak bir yönetim var komşuda.
Komşu çözüme hazır olmayınca, kırılma noktası ya içeriden yada dışarıdan gelmek zorunda. Görünen o ki Yunanistan'da "kritik karar süreçleri", içerideki "ötelenemez" sorunlar ve Euro'sunun dağılmasına göz yummak istemeyen AB'nin büyük ağabeylerinden gelecek.
Büyük ihtimalle komşuya, hazır olmadığı çözüm dayatılacak ve 15 yıl önce Arjantin, 10 yıl önce Türkiye'nin ödediği toplumsal bedel üzerinden "fatura" edilecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA