Haymatlos; vatansızların dilimizdeki karşılığı... Bir şekilde vatandaşlık haklarını yitirmiş insanlara haymatlos deniyor.
Almanca'dan dilimize geçmiş bir kelime. Vatansızlaştırmanın mucidi Avrupa'nın ürettiği bir kavram.
Vatansızların en ünlüleri; Romanlar; yani Çingeneler... Anavatanları Kuzey Hindistan olduğu söylense de bildiğimiz; şu anda vatansız oldukları... 45 milyonluk dünya nüfusu ile bazı ülkelerden dâhi kalabalıklar ama dünya geneline "ipi kopmuş tespih taneleri" gibi saçılmışlar.
Nazi rejiminde vatansızlaştırılanlardan bir kısmı, Türkiye'ye gelmiş ve iyi eğitim görmüşleri, üniversitelerimizin öğretim kadrolarında yer almıştı.
Çingeneler şimdi Fransa'yı insan haklarında "samimiyet testine" tabi tutuyor. Görünen, Fransa'nın bu testte çuvalladığıdır. Fransız ihtilaliyle sembolleşen "insan hakları" kavramı bugün, aynı ulusun torunları tarafından "âlenen" ihlâle sahne oluyor.
Küresel krizde zora düşen Avrupa'da, daha önce Sabah'ın gündeme getirdiği araştırmalar, "kendinden olmayanı gözden çıkardığını" ortaya koyuyordu. Mesela ırkçılığa dayalı işsizlik rakamlarında Almanya ve Fransa, başı çekiyor ve kendi ırkından olanların işsizlik rakamları, "öteki"lerin en az 2 katını oluşturuyordu.
Şimdi aynı Avrupa, Fransa örneğinde Romanlarından kurtulma yoluna giderken Türkiye'nin bunlara sahip çıkması, bir başka "eksen kayması" tartışmasını gündeme getiriyor.
Fransa örneği, küresel krizin "insanlık eksenini" de kaydırabileceğine işaret ediyor.
Türkiye vatansızlara vatan olurken, Fransa'nın kendi vatansızlarından kurtulma girişimini bir de bu açıdan okumakta fayda var.