Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Bir sonraki adımı bilmek!

İnsani yardım gemisine baskın düzenleyen İsrail'in yarattığı son durum, kriz süreçlerinin yönetiminde mevcut yapıları"güncelleme" zamanının geldiğini gösteriyor.
Aylar öncesinden planlanan insani yardım projesinin "kritik" aşamasının, gemilerin Gazze'ye yanaştığı an olacağını biliyorduk. Bilmediğimiz, İsrail'in yüzlerce sivilin bulunduğu gemimize saldırma "cüreti" idi. Cüret mi çılgınlık mı yoksa bir "gerilim tırmandırma" stratejisi mi olduğunu ilerleyen zaman içinde anlayacağız. Gemi baskını ve sivilleri hedef alan saldırı sonrasında, pek çok coğrafya'da inanılmaz hareketli süreçler tetiklendi.
Aynı saatlerde İskenderun Deniz İkmal Komutanlığı'na roketli saldırı düzenlendi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplandı, İsrail'e karşı dünya ayağa kalktı ve şimdi de muhtemel "bir sonraki adım" tartışmaları gündeme oturdu. Sorun; bir sonraki adımda inisiyatifi elde tutabilmek için bu adımların önceden hesap edilip edilmediğidir.
Gazze gibi kritik bir coğrafyaya, insani yardım götürmek gibi son derece hassas konuda İsrail'in böyle bir "adım" atabileceğinin, "önceden" kestirilmesi gerekirdi. Eğer "kestirilmiş" ise bu sürecin yönetimine dair A'dan Z'ye alternatif planları, "uygulamaya konma becerisi de dahil" hazırlanmalıydı.
Aynı saatlerde PKK saldırısının, herhangi bir hedefe değil de "Deniz İkmal" birimine yapılmış olması, en azından birilerinin "bir sonraki adımı" düşünmüş olabileceği şüphesini doğurmaktadır.
Eğer böyle ise bizlerin de bu satrançta, değil bir sonrasını, 10 hamle ötesini öngörmek gibi bir gayretimiz olmalıdır.
Bu ve benzeri "kırılımlar", ilk kez başımıza geliyor değil. Son da olmayacak. Fakat belli ki böylesi olaylar, tedbirleri gözden geçirmek için inanılmaz fırsat sunuyor bizlere...
Gemilerin "tehlikeli yakınlıkta" seyri, günler öncesinden bilindiği halde, böylesi bir "cüret", caydırılabilir miydi? Bilmiyoruz. Fakat görünen o ki bu olayın seyircisi olmak yerine, "kurucusu" olmak, daha büyük avantaj sağlayabilirdi.
Ok yaydan çıktıktan sonra nişan almanın, maliyetinden bahseder Şirazlı Sadi Bostan ve Gülistan'ında... Eğer bu durum "süreç yönetiminde" bir karar zaafı ise, bundan sonraki adımda bizleri bekleyen, benzeri olaylar karşısında "ok yaydan çıkmadan önce" harekete geçme refleksi kazanmaktır.
Kennedy iş başına geldiğinde kendisini bir anda Domuzlar Körfezi'nden Küba'yı işgalin başında buluverir. Bu "iyi çalışılmamış" süreç, o kadar kötü yönetilir ki dünya, kendisini anında "3'üncü Savaş'ın eşiğinde bulur.
Bu süreçten Kennedy'nin öğrendiği, "karar süreçlerini" gözden geçirme ihtiyacı olur ve daha sonra geliştirdiği "çalışma ofisi" yaklaşımıyla, dünyayı nükleer savaşın eşiğine getiren Füze Krizi'ni başarıyla yönetir.
Türkiye artık sadece bölgenin değil, dünyanın sayılı büyük oyuncuları arasındadır. Benzer "sürprizler" daha sık ve daha ciddi boyutlarda karşımıza çıkabilecektir.
Burada önemi olan, "karar süreçlerini" güncelleme (hatta yükselteme) ihtiyacının "zaman geçirilmeden" giderilmesidir.
Nitekim sadece Türkiye değil, dünya da giderek daha fazla bilgiyi daha kısa sürede daha yoğun işleme yeteneği gerektiren karar süreçlerine doğru yol almaktadır.
Yalnızca hükümetler değil, şirketler de benzer "krizlerinde" genelde sonuçlara odaklanmaktadır. Oysa sorun, "karar süreçlerindedir" ve bu alana çok azı önem vermektedir.
Karar süreçlerindeki temel refleks, "kötü haber tez yayılır" ilkesine dayalı, doğru bilgiye, doğru zamanda ulaşmak, bunu işlemek, olabildiğince seçenek oluşturmak, karar vericilere en uygun "kararı alma" imkanını yaratmaktır.
Bunun için çoklu disiplinleri biraraya getirerek, onların emrine bilimsel yöntemleri ve teknolojiyi vermek, ülkenin en rafine beyinlerini aynı probleme odaklayarak, "karar süreçleri" kalitesini artırmak gerekiyor.
İsrail saldırısının yarattığı bu son kriz, "süreci yönetme" ve "bir sonraki adımı tasarlama" yönünde yeni yapılar oluşturma ihtiyacımızı gündeme getirmelidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA