Google, virüsten ötürü insanların farklı mekanlara gerçekleştirdikleri ziyaretlerin sayısı ve buralarda geçirdikleri sürelerdeki değişime yönelik ülke bazında raporlar açıkladı. Raporlar, Google Harita uygulaması üzerinden alınan anonimleştirilmiş veriler kullanılarak oluşturulmuş. Türkiye'de 29 Mart gününde referans dönem rakamlarına (3 Ocak – 6 Şubat dönemini kapsayan medyan değer) kıyasla, konutlardaki hareketlilik yüzde 17 artarken, iş yerlerindeki hareketlilik yüzde 45 azalmış.
Halk sağlığı için alınması gereken sosyal izolasyon önlemleri, ekonomik aktiviteyi negatif etkiliyor. İSO tarafından açıklanan imalat PMI rakamı, martta 48,1'e gerileyerek ekonomik aktivitenin canlılığı için eşik değer olarak kabul edilen 50'nin altına indi. MÜSİAD tarafından oluşturulan SAMEKS Hizmet Sektörü Endeksi, 11,1 puan düşerek 39,6 seviyesine geriledi.
İhracat ise martta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,8 azaldı.
Ekonomik maliyeti asgari seviyelerde tutmak için ilk etapta maliye politikaları devreye girmişti. Bu hafta ise para politikasının muslukları açıldı. TCBM parasal gevşeme adımlarıyla reel sektöre, ihracatçılara, bankalara ve İşsizlik Sigortası Fonu'na likidite vermeye başladı. Bu süreçte şirketleri ve istihdamı ayakta tutmada ne derece başarılı olursak, virüs krizinden hem üretim hem de talep anlamında çıkışımız o kadar hızlı olur.
SOSYAL SERMAYEMİZİ KULLANMA VAKTI
Devletler kriz dönemlerinde bütün kurumlarıyla vatandaşlarına ve reel sektöre destek olmaya çalışırlar. Bu, devletin asli görevlerinden bir tanesidir. Ancak, böylesi büyük kriz dönemlerinde kamu desteğinden fazlası gerekebilir. Hem maddi hem de manevi olarak. Toplumlar zor zamanların üstesinden gelmek için dayanışma, iş birliği ve güven duygusunun üzerinde yükselen sosyal sermayeye de ihtiyaç duyarlar. Bilimsel çalışmalar, sosyal sermayesi güçlü olan toplumların krizlerin üstesinden gelmede daha başarılı olduklarını gözler önüne seriyor. İmkanı olanların böylesi günlerde ihtiyaç sahiplerine el uzatması, bir grubu toplum yapan temel ögedir. Sosyal sermaye aracılığıyla sağlanan destekler, kamu desteğinin ikamesi değil tamamlayıcısıdır. Bu bağlamda, Milli Dayanışma Kampanyası'na yönelik eleştirileri anlamak gerçekten güç.
***
Virüs sabun ve inovasyon
İnovasyon denince akıllara; robotlar, akıllı telefonlar, otomobiller ve sosyal medya uygulamaları geliyor. Çoğu insanın aklına sabun, kanalizasyon, röntgen, solunum cihazı veya buzdolabı gelmez. İşin aslına bakarsanız, insan hayatının ortalamada 20-25 yıl artmasını sağlayan ve bizleri daha verimli bireyler yapan bu ve benzeri tarzdaki şeylerdir gerçek inovasyonlar. Dünya genelinde insanların paralarını, çalışanların beşeri sermayesini ve şirketlerin Ar-Ge yatırımlarını daha çok nereye harcadıklarını düşünelim. Kaynaklarımızın çoğunu, verimi ve faydası düşük alanlara harcıyoruz. Beş yıl önceki akıllı telefonunuzla şu an kullandığınız modeli kıyaslayın. Veya bir önceki arabanızla şimdikini. Yeniler, hayatımıza konfor katıyor olabilir. Ancak, faydalı etkileri oldukça sınırlı. Fotoğrafları bir tık daha canlı çekmeyi veya araçlardaki dijital göstergeleri ne kadar yenilikten sayabiliriz. Bunlar makyajlı inovasyonlar. Bu sektörlerdeki şirketleri ve onların çalışmalarını tabi ki değersiz görmüyorum. Ancak, otomotiv, yazılım ve teknoloji ekipmanları gibi Ar-Ge yoğun sektörlerde toplumsal açıdan daha faydalı inovasyonların ortaya çıkabileceği de bir gerçek.
Dört ay öncesinde kimsenin umursamadığı solunum cihazları, bugün hızla ve yüksek sayılarda üretilmeye çalışılıyor. Makyajlı olanlardan ziyade gerçek inovasyonlara ihtiyacımız var. Virüs bu gerçeği acı bir şekilde yüzümüze vurdu. Umarım bu uyarı bizi kendimize getirir ve insanoğlu için daha büyük yıkımlara neden olabilecek iklim değişikliği gibi sorunlarla mücadele etmeye daha fazla kaynak ayırırız.