Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NEBİ MİŞ

BM ve geleceği kurtarmak

Sesli dinlemek için tıklayınız.

BM toplantıları için New Yok'tayız. Erdoğan'ın programı yoğun. Türkevi'nde birçok devlet başkanı ile görüşmesinin yanı sıra, ekonomi dünyasının, düşünce kuruluşlarının temsilcileri ve önde gelenleriyle de görüşmeleri var.
Dünkü programında, daha önceki yıllarda olduğu gibi, SETA'nın organize ettiği toplantıda düşünce kuruluşlarının önde gelen temsilcileri ile bir araya geldi.
Genel Kurul'a hitabı salı gün olacak. Erdoğan'ın BM kürsüsünde vereceği mesajlar her yıl olduğu gibi önemli. 79 yıllık BM tarihinde Erdoğan, yarın 14'üncü kez kürsüde konuşacak. Bunun bir lider ve BM açısından istisnai bir durum olduğu belirtmek gerekir.
Birleşmiş Milletler, "Geleceğin Zirvesi" temasıyla toplandı. Bugün ve gelecekte daha iyi bir yaşam için yeni bir mutabakat arayışı gündemde. BM'nin yapısının değiştirilmesi, Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul'un daha etkin bir yapıya dönüştürülmesi için yeni reformlar tartışılacak.
BM'nin kendi yapı ve işleyişle ilgili gündeminde reform başlığının olması önemli. Ders kitaplarında ve resmî metinlerde "küresel düzeyde en etkili kurumlardan biri" olarak tanımlansa da yerine getirdiği fonksiyon açısından en çok tartışılan kurumdur.
BM kurulduğu günden bu yana beş daimî üyenin çıkarlarına hizmet etmiştir. Bu ülkelerin faydasına olmayan hiçbir karar, BM Güvenlik Konseyi'nden geçirilememiştir. Yıkımlar, savaşlar, felaketler ve en genel anlamda insanlığın geleceği ilgili her türlü kararda eğer bu ülkelerden biri "hayır" demişse, dünya bu durumu sadece seyretmiştir.
Bunun en somut göstergelerinden biri, içinde yaşadığımız günlerde İsrail'in korunmaya devam edilmesi. Soykırım yapmasına, insanlık tarihinin savaş suçu saydığı bütün filleri işlemesine rağmen, bu vahşetle ilgili sonuç alıcı bir karara BM imza atamıyor.
BM'nin daimi üyeleri arasında 1,7 milyar nüfusa sahip müslüman ülkelerin temsilcisi yok. Aynı zamanda Güney Amerika ve Afrika'nın da temsilci bulunmuyor. Bu adaletsizlik başta olmak üzere, BM'nin yapısı ile bugüne kadar farklı reform tartışmaları yapılsa da henüz sonuç alınamadı.
Son yıllarda, Erdoğan ve Türkiye'nin öncülük ettiği BM'de reform çağrısı bir farkındalık oluşturmaya başladı. Erdoğan, reform çağrısını ilk kez 2009 yılında yaptı. 2014 toplantısından itibaren "dünya beşten büyüktür" diyerek, "daha adil bir dünyanın mümkün" olabileceğini söyledi.
Dünyadaki haksızlığa uğrayan milletlerin haklarını BM kürsüsünde tek tek savundu. Bügüne kadar BM'nin geleceği üzerine en somut reform önerileri yine Erdoğan tarafından dile getirildi. Genel Kurul'a yasa yapma yetkisi verilmesi ve Güvenlik Konseyi'ni de icracı bir yapıya kavuşturma önerisi öne çıkan iki önemli husus.
Türkiye tarafından yıllardır dillendirilen reform önerileri dünyada başka ülkeler tarafından da yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Bu konuda bir farkındalık oluştu. Bu günden yarına bir anda gerçekleşmeyecek olsa da, reformun giderek daha çok tartışılması farklı somut önerilere de imkân verecektir.
BM, "geleceği kurtarmak" için mutabakat arıyor. İmtiyazlı ülkeler, sadece kendi çıkarlarını önceleyen bir sistemde ısrar ederlerse, hiç kimse güvende olmayacaktır. İsrail soykırım yaparken, hala açıktan desteklenmeye devam edilmesi zaten adil işlemeyen uluslararası kurum ve normları giderek daha da anlamsızlaştırıyor. Kurallı bir dünya düzeni bir gün herkese lazım olacak. Belki yeni büyük bir felaketten sonra...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA