Cilt bakım ürünleri için pazarda her cilde uygun ürün çeşitliliği oldukça fazladır. Ancak bunun sizin kafanızı karıştırmasına izin vermeyin! Cildinizi dinleyin... Kullandığınız ürünlere cildinizin verdiği tepkiye önem verin. Çoğu insanın cildi karma (bazı alanlar yağlı, bazı alanlar kuru) olduğu için aşağıdaki önerileri bu durumu göz önünde bulundurarak oluşturdum:
Cildiniz yağlı ise, kuru ciltlerin aksine, temizleme, onarım ve nemlendirme işlemini günde iki kez uygulayabilirsiniz. Cildiniz nemli görünse bile bu, cildinizi besleyecek anahtar işlemleri atlayabilirsiniz anlamına gelmez. Cildinizdeki kıl kökleri içerisindeki yağ bezleriniz genetik olarak her zaman aktif olmaya programlanmıştır. Eğer cildinizde iyi bir etki yarattığını hissediyorsanız, cildinizi haftada bir-iki defa hidroksi asit içeren bir temizleyici ile temizlemenizi tavsiye ederim.
Kuru cilt, en kırılgan ve hassas olandır. Gereğinden fazla temizleme ve fazla soyma işlemlerine dikkat etmelisiniz. Kullandığınız temizleyici veya tonik içeriğinde nemlendirici etkili olursa cildinizde daha güzel bir etki bırakır. Bu işlemleri gün aşırı yapmanız önerilir. Ürünlerin içeriğinde öküzgözü (arnica) veya papatya gibi cilt yatıştırıcı etkili maddeler olmasına önem verin.
EN AZ 30 KORUMA KULLANILMALI
Cilt rengi açık olan insanların UV ışınının etkili olduğu açık hava ortamlarda ciltlerine çok daha fazla dikkat etmeleri gerekir. SPF 15 cilt koruması içeren ürünler yeterli olmasına rağmen ben daha hassas ciltler için bunun SPF 30'a çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Ciltte hassasiyet yaratabilicek doğum kontrol hapı gibi ilaçlar kullanıldığında en az SPF 30 içeren ürünler kullanılması gerekir.
Ürünleri aşırı kullanımdan kaçının. Fazla temizleme ve soyma cildinize zarar verebilir. İçeriğinde bulunan kurutucu alkol sebebiyle sabun, temizleyici, soyucu ve toner gibi ürünleri gereğinden fazla kullanırsanız cildinizde gereksiz yağ üretimini tetiklemiş olursunuz. Cildinizi iyi dinlerken, cilt bakım rutininizi zamanla buna göre oluşturun.
Ürünlerin cildinize iyi gelip gelmediğini anlamak için kendinize altı ay zaman verin.
ERKEKLERE DE BAKIM
Erkekler, kadınlar gibi ciltlerine aşırı ilgi göstermezler. Yine de tıraş oldukları için cilde her gün soyma işlemi uygulamış olurlar. Erkek ve kadın cildi arasında birçok fark vardır:
Daha az yağ bezesi, daha çok yağ: Erkek cildi fazla testosteron üretimi sebebiyle daha küçük yağ bezleri olmasına rağmen daha çok yağ üretir. Yaklaşık 50 yaşına geldiklerinde, hormonal yaşlanma ile birlikte yağ üretimi azalır ve kadınlarınkiyle aynı orana gelir.
Daha kalın, daha hassas bir cilt: Erkek cildi kadın cildine oranla daha kalındır ve bu da kadınların neden daha hızlı yaşlanma belirtileri gösterdiklerini açıklar. Ama erkekler her gün tıraş oldukları için cilt katmanlarını soyarak alttan daha hassas bir cilt ortaya çıkar. Genellikle erkek cildi, kadın cildine göre daha çok zararlı çevresel etken ile karşılaşır.
Daha yaşlı ama daha iyi görünen bir cilt: Eğer erkek cildinin kadın cildine göre daha geç yaşlandığını düşünüyorsanız aslında bir bakıma haklısınız. Eğer bir erkek ile kadın cildi yaşamları boyunca aynı ölçüde güneş ışınına maruz kaldıysa, aynı yaşta olmalarına rağmen kadın, erkekten daha yaşlı görünür. Çünkü erkek cildi, kadın cildi kadar hızlı kolajen kaybına uğramaz. Erkeğin cildi daha ince görünmesine rağmen, kadının cildi ve yapısı yıllar içerisinde çok daha dramatik şekilde değişim gösterir.
BİR GECEDE DEĞİŞTİREMEZSİNİZ
Günlük cilt bakımında sadece tıraş olan erkekler bir rutine girmek istemezler. Ancak onlara verilen bazı hap bilgileri özümseyerek cilt bakımı yapabilirler. Kabul etmeseler de erkekler, ciltlerinin çok iyi görünmesini ister. Günlük bir temizleyici ve güneş koruyuculu bir nemlendirici, erkeklerde cilt yaşlanmasına karşı koruyucu olabilir. Çoğu erkek danışanım, bana belli bir problem için gelir. Kimi aknelerinden mutsuzdur, kimi ise ben veya lekelerden.
Onların endişelendikleri konuyu çözdükten sonra genel cilt koruyucu bakımı anlatırım. Ciltlerine bakmaya ve sonra sonuçları fark etmeye başladıkları için beslenme ve fitness gibi hayatlarının diğer alanlarına da özen göstermeye başlarlar. Çünkü siz iyi göründükçe, başka konulardaki tümsekleri de atlamak için motivasyonunuz olur ve yaşam tarzınızda değişiklikler yapmaya başlarsınız. Benim 'Su Prensibi'nde anlatmaya çalıştığım ana konu bu. Bir gecede tüm hayatınızı değiştiremezsiniz...
Ama günlük cilt bakımınızda yapacağınız küçük bir değişim bile, sonuçta büyük bir değişime sebep olabilir.
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Ciltteki gözeneklerin boyutu tamamen genetiktir ve değişmez. Ancak daha büyük gözükmesini sağlayan birikintileri temizlerseniz, daha küçük görünmelerini sağlayabilirsiniz.
ÖNCE CİLT TİPİNİZİ ÖĞRENİN
Herkesin kendine has bir genetik profili vardır. Tek yumurta ikizleri hariç, iki kişi hiçbir zaman tamamen benzerlik göstermez.
Cildinizin karakteristikleri, rengi, gözenek genişliği, ne kadar tüylü olduğu ve bu tüylerin nerede olduğu, cildinizi örten sebum ve ter oranı genleriniz tarafından belirlenir.
Normal cilt: Cildinizdeki gözenekler ortalama genişliktedir. Burun ve çenenizde daha çok gözenek olabilir. Bu alanlar yanaklarınız ve göz çevrenize göre daha yağlı olabilir ama yine de siyah nokta ve sivilce sorunu yaşamazsınız. Cildiniz parlaktır ve dokusu yumuşaktır. Genelde kızarıklık hissi yaşamazsınız ve yüksek ısılara karşı dayanıklısınızdır. Yanaklarınız soğukta kızarabilir ancak tahriş olmaz ya da çatlamaz. Yaptığınız makyaj olduğu gibi kalır ve akmaz. Hava koşulları cildinizi değiştirebilir. Cildiniz hava sıcak olduğunda biraz daha yağlı, soğuk olduğunda biraz daha kuru olabilir.
CİLT YUMUŞAK GÖRÜNSE DE SERTTİR
Kuru cilt: Gözenekleriniz küçüktür; burun ve çene bölgesindekiler bile. Daha az gözenek olan bölgelerde çatlamış alanlar bulunabilir ve yanaklarınızdaki deri incedir. Bazen incelik o kadar aşırıdır ki, deri altındaki kılcal damarları görebilirsiniz; özellikle de yanak bölgesinde. Cildiniz yumuşak görünür ancak parmak uçlarınızla dokunduğunuzda serttir. Hassas bir temizleyici ile cildinizi yıkadıktan yarım saat sonra cildinizde gerginlik hissedersiniz; özellikle de nemlendirici kullanmadığınızda. Bu tür gerilme hisleri sizi gün ortasında da rahatsız edebilir. Soğuk hava ve rüzgar gibi kötü hava şartları daha da kötüleşmesine sebep olabilir. Dışarı çıkınca kızarabilir ve hareler şeklinde renk değiştirebilirsiniz. Yanaklarınızda çok ince, olağan dışı çizgiler görebilirsiniz. Bunun sebebi; cildinizde yeterli oranda nem bulunmadığında kırışıklıkların daha belirgin hale gelmesidir. Bu kırışıklıklar, nemlendirici krem ve losyonlar uygulandıktan çok kısa bir süre sonra ciltten kaybolur. Kuru cilt bir bakıma kuru bir süngere benzer. Sert ve pürüzlüdür, ayrıca üzerinde küçük çatlaklar vardır. Sünger suya batırıldığında şişkin, yumuşak ve pürüzsüz bir hal alır ve çatlaklar kaybolur. Kuruluk, yeterli düzeyde sebum ya da yapısal lipit olmaması veya her ikisinin de eksikliği halinde ortaya çıkar. Bu yüzden eğer cildiniz kuru ise; bunun sebebi, yağ bezlerinin yeterli miktarda sebum üretmemesi, yaşlanmanın hücrelerinizin içerisinde ya da dışındaki yapısal lipit üretimine ket vurması olabilir. Cildinizi aşındırarak ya da çok sık temizliyor olabilirsiniz. Bazen yanlış fondöten veya pudra da kuruluğa sebep olabilir. Sebep ne olursa olsun, nem eksikliği, cildin bariyer fonksiyonunu bozar.
Yağlı cilt: Gözenekleriniz belirgindir, cildiniz parlak görünür ve özellikle alın, burun ve çene kısmında yağlı bir dokusu vardır. Cildiniz soluk renklidir. Ancak yaşlanma konusuna gelindiğinde şanslısınızdır. Kuru ve hatta normal cilde sahip arkadaşlarınızdan çok daha az çizginiz vardır. Yaşlandıkça, derin kırışıklardan ziyade derin çizgiler belirgin hale gelecektir. Cildiniz soğuğa ve rüzgara karşı çok dayanıklıdır ancak sıcak havalarda yağdan parlayan bir görünümü vardır. Sürdüğünüz fondöten bir ya da iki saat içerisinde kaybolur veya kullandığınız nemlendirici, krem ve losyonlar çok zor emilir.