Hem içeriden. hem de dışarıdan uygulanan bütünsel bir programın, yaşlanmaya sebep olan su kaybının faktörlerini tümüyle ortadan kaldıracağına inanıyorum. Çünkü böyle bir programla hücre zarına zarar vererek suyun dışarı sızmasına neden olan serbest radikalleri etkisiz hale getirilebilir. Örneğin anti-enflamatuvarlar, enflamasyon ile ortaya çıkan serbest radikal oluşumunu giderebilir. Nemlendiricilerse hücre zarı ve bağ dokuyu korumanın yanı sıra su tutucu ve su çekici moleküller ile cildi besleyebilir. Ayrıca lesitin, hücre zarını onararak, glukosamin ve amino asitler de bağ dokuyu sağlamlaştırarak su kaybını önlemeye yardımcı olabilir.
YIKIMDAN SORUMLULAR
Özellikle serbest radikaller çok önemlidir. Aslında serbest radikaller insan vücudunda meydana gelen her yıkımın sorumlusudur ve ciltte de çeşitli yapılara direkt olarak zarar verir. Kaçak moleküller yani serbest radikaller; durağan olmayan moleküller ya da hücrelerin içindeki molekül parçalarıdır. Bir molekül, dış kabuğunda belirli sayıda elektron bulunan atom demetlerinden meydana gelir. Elektronlar dengededir ve etrafta dolanarak görevlerini yerine getirirler. Ancak moleküller, bu görevlerinin bazılarını yaparken elektron kaybına uğrar. Ve dengelerini geri kazanmak için ihtiyaçları olan elektronları çalmak üzere diğer moleküllere saldırılar düzenlerler. İşte bu saldırıları düzenleyen serbest radikaller güçlü yıkıcılardır çünkü diğer molekülleri de parçalar ve onları da serbest radikale dönüştürür. Böylece zarar katlanır, hücreler görevlerini yerine getirememeye ve yaşlanmaya başlar.
OKSİJEN TOKSİK DÜŞMANIDIR
Henüz tıp biliminde serbest radikalleri zarar verici olmadan yok etmenin insan ömrünü uzattığına dair kesin bir kanıta rastlanmamıştır. Ancak acımasız davranışlarına ket vurmanın yaşla beraber gelen değişiklikleri yavaşlatabileceği, yapılan deneylerle kanıtlanmıştır. Her molekül serbest radikale dönüşebilir ancak en yaygın olanı oksijendir. İyi bir hayat için bu denli önemli bir hayat kaynağı olan oksijen, aynı zamanda toksik bir düşman da olabilir. Oksijen serbest radikalleri, kendi şekline dönmek ve dengesini tekrar sağlamak için işe yarayacak ulaşılabilir elektronu aramayı durmaksızın sürdürür. Serbest radikaller proteinleri, hücre duvarlarında bulunan yağları ve hücre merkezindeki DNA'yı yok edebilir. Görünürde, hücrenin her bölümü kolay avlanır fakat içlerinde en kolay etkilenenleri doymamış yağ asitleridir. Hücrenin bu denli önemli bir bileşenini rahatsız etmek, sonunda hücrenin bütünlüğünü de etkiler.
ALKOL VE YAĞLI BESLENME ETKİLER
Serbest radikaller, hücre içerisinde birçok yol ile oluşur. Bunlardan bazıları hücrenin kendi metabolizmasının kaçınılmaz yan etkileridir. Ancak serbest radikaller enflamasyon gibi başka reaksiyonlarla da ortaya çıkar. Ağır bir egzersiz gibi oksijen kullanımını artıran ya da kirlilik, sigara içmek, ısı, radyasyon veya ultraviyole ışınları gibi hücrede moleküler rahatsızlık yaratan herhangi bir şey; serbest radikal oluşumuna sebep olur. Alkol, çok demir almak ya da yüksek yağ oranına sahip besinlerle beslenmek de aynı etkiye sahiptir.
SAVUNMA SİSTEMİ KORUR
Neyse ki doğamız serbest radikalleri kontrol edebilmemiz için bir savunma sistemine sahip olmamızı sağlamıştır. Vücutta dolaşan serbest radikallerin oluşumunu engelleyen ya da serbest radikallerin diğer kuvvetlere katılarak birbirine denge sağlamasına olanak tanıyan enzimler vardır. Ayrıca bazı moleküller ihtiyaç olduğunda serbest radikallere verilecek elektronlar taşırlar. Bu cömert elektron paylaşımcı moleküllere antioksidan adı verilir.
HEDEF, ÖLÜRKEN BİLE GENÇ GÖRÜNEBİLMEK
Serbest radikaller ve enflamasyonla savaşmak, kolajen üretimini desteklemek; günümüzde anti-aging cilt bakımının en önemli noktalarıdır. Çalışmalardan da bildiğimiz üzere ciltteki fark yaratan iyileşmeler cildinizin genç görünmesini ve yaşlanma oranını yavaşlatmayı sağlar. Ancak hâlâ hayatı uzatacak bir gençlik iksiri yoktur. Antropolog Ashley Montagu'nun da dediği gibi; "Hayattaki hedef, mümkün olduğunca geç ama genç görünerek ölmektir."
DAMARLAR İÇİN SEBZE-MEYVE YİYİN
Serbest radikallerin verdiği zararları önlemenin iki yolu vardır. İlki vücudu enflamasyon gibi saldırılardan koruyarak oluşumlarını daha en baştan önlemektir. İkinci anti-aging aşamasıysa, cildi dahili ve harici antioksidanlarla donatarak olabildiğince çok serbest radikali etkisiz hale getirmektir. Vücudu antioksidanlarla desteklemek için gıda takviyeleri alabilirsiniz. Meyve ve sebze tüketerek damarlardaki ve organlardaki serbest radikalleri de ayrıca hedef almış olursunuz.