Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOWARD MURAD

Antioksidanı günde iki kere almanız gerekiyor

Antioksidanları cildinize uygulayacaksanız; geceleri dinlenirken ve güneş ışığından uzakken sürün. Eğer hap olarak kullanacaksanız sabah ve gece günde iki kere almak önemli. Çünkü ancak bu şekilde kan dolaşımında devamlı bir şekilde yer alırlar

Antioksidan, serbest radikal hasarları karşısında önlem alabileceğiniz yaşlanma faktörlerinden biridir. Doğal antioksidan içeren besinleri yiyerek ya da gıda takviyeleri alarak vücudunuzdaki antioksidan düzeyini yükseltebilirsiniz. Cildinizin savunma düzeyini yüzeysel olarak antioksidan uygulayarak da artırabilirsiniz. Cilt bakımına antioksidanları dahil eden ilk dermatologlardan biriyim ve 1992 yılından itibaren her uygulamamda kullandım. Günümüzde antiokidanlar; tıpkı hidroksi asitler gibi cilt bakım ürünlerinde sıkça rastlanabilen maddelerdendir. Önceleri hakim olan; cilde uygulanan antioksidanların güneş hasarından korunmak için yüzey savunması oluşturduğu ve kolajen üretimini tetiklediği şüphesi sayısız çalışmayla kanıtlanması ile son buldu. Ayrıca antioksidanları ağızdan gıda takviyesi olarak almanın da ciltteki antioksidan düzeyini artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. İnsanlar her antioksidanın aynı olduğunu düşünür ama öyle değildir. Cilt dahil olmak üzere tüm vücutta aktif olmalarının yanı sıra, bazılarının özellikle belli organlara yöneldiği saptanmıştır. Mesela ginkgo biloba (mabet ağacı) en çok beyinde etkilidir. Superokit dismutaz, en iyi şekilde damarlarda işlev görür. Flavonoidler, en iyi karaciğerde etki gösterir. C vitamini idrar kesesinde iyi çalışır, kese kanalları antioksidanla yıkanır. A vitamini, özellikle akciğer ve cilt hücrelerinde etkilidir. Polyphenoller de ciltte aktiftir. Serbest radikallerin lipit zarlarına verdiği hasar gün boyunca birikmeye devam eder ve gece maksimuma ulaşır. Bu sebeple, antioksidan tedavi ürünleri ve gıda takviyelerini sabah ve gece almanızı öneriyorum.

KAN DOLAŞIMINDA YER ALIRLAR
Antioksidanları yüzeye uyguluyorsanız, geceleri dinlenirken ve güneş ışığından uzakken uygulamanızı öneririm ki işlerinizi bölünmeden rahatlıkla yapın. Antioksidanları sabah ve gece günde iki kere almanın önemli olduğunu düşünüyorum, böylece kan dolaşımında devamlı bir şekilde yer alırlar. Diğer canlılardan farklı olarak insanlar kendi C vitaminini kendileri üretemez. C vitaminini besinlerden elde ederler. C vitamini dokularda uzun süre kalamadığı ve idrarla atıldığı için, sürekli bir kaynağa ihtiyaç vardır.

C VİTAMİNİ NE İŞE YARAR ?
C vitamini ciltte pek çok farklı iş görür. Epidermiste, derinin alt tabakalarından beş kat daha fazla C vitamini bulunur ve birçok farklı görevi vardır. Su kaybını önler, böylece cildin bariyer fonksiyonunu yerine getirmesini sağlar. Kolajen ve elastin oluşumunda görev alır. Hareketli serbest radikalleri, çok fazla zarar vermelerine olanak tanımadan etkisiz hale getirir. Ayrıca C vitamininin; özellikle yüksek dozlarda uygulandığında ya da E vitamini, güneş koruması ve cildi rahatlatan elemenler ile birlikte kullanıldığında güneşin yakıcı ışınlarına karşı koruyucu görev üstlendiğini gösteren güçlü bulgular vardır. Vücudun yiyeceklerden alabileceği C vitamininin bir limiti vardır. Duke ve Wisconsin üniversitelerinin yaptığı bir araştırmayla; 'Vücudu es geçerek C vitaminini direkt cilde almak, cildin C vitamini yoğunluğunu 20 kat artırıyor' sonucuna ulaştıklarında tüm dünyadaki dermatologlar cildin dışarıdan C vitamini ile beslenebileceğinin farkına varmıştır. C vitamini aslında oldukça hassastır. Suda çözünebilir, ancak su ile karıştığında ve oksijene maruz kaldığında antioksidan işlevini yerine getiremez. Ayrıca C vitamini ışığa maruz kaldığında hızla ayrışır. Uzun ve zorlu çalışmalar sonunda susuz bir solüsyonda yer alan yüksek yoğunluklu C vitamini teknolojisini üretmeyi ve patentini almayı başardım. Bu teknoloji, saf C vitamininin yüksek miktarlarda ve tahrişe yol açmadan cildin üst tabakalarına uygulanmasını sağlayan, zengin ve rahatlatıcı bir formüldür. Bu buluştan yıllar sonra C vitamininin devamlı kullanımının en iyi yol olduğunu, çünkü her gün uygulama yapıldığında ciltte bir rezerv meydana geldiğini öğrendik. Siz de cildinizde olumlu bir değişim görmek isterseniz, içeriğinde C vitamini bulunan temizleyici ve kremler kullanın. Ürünlerin portakal kokusunu içinize çekerken, farkı her gün hissedebilirsiniz.

YEŞİL ÇAY VE ÜZÜMLÜ KREM KULLANIN
Polyphenolerdeki doğal antioksidanların yüzeysel uygulama ya da ağızdan alımının avantajları ile ilgili yapılan çalışmalar konusunda geçtiğimiz yıllarda bir patlama yaşanmıştır. Polyphenoller, bitkilerden elde edilen kimyasal maddelerdir. Polyphenoller, flavonoid adı verilen çok güçlü antioksidanlar içerir ki bu moleküller yeşil çay ve üzümde bulunan quercetin gibi çok karmaşıktır. Ayrıca çayda bulunan katekin gibi basit olanları da vardır. Standarize edilmiş yeşil çay, üzüm çekirdeği ve nar özü gibi maddeleri, antioksidan güçleri sebebiyle özellikle kullanmanızı tavsiye ediyorum. Böylelikle hem besin maddesi olarak, hem de cilde sürülen kremlerin içeriğinde bulunarak vücudunuza çok fayda sağlayacaktır.

E VİTAMİNİ MÜKEMMEL BİR YUMUŞATICIDIR
E Vitamini şemsiyesinin altında barınan sekiz farklı molekül tipi vardır. Hepsi de aynı elementlerden oluşur ancak moleküler şekilleri değişiktir ve böylece hücredeki farklı alıcılara uyum sağlarlar. Hepsi hücre duvarındaki lipitlere çekilir; bu sebeple de hücrenin su tutma kapasitesinin artırılması açısından önemlidirler ve ayrıca yağda çözünebilirler. E vitamini birçok bakımdan kendine has özelliklere sahiptir. Bunlardan biri de birçok farklı görevi aynı anda yerine getirmesidir. Tabii ki potansiyel bir antioksidandır. Ayrıca mükemmel bir yumuşatıcıdır ve epidermis üzerindeki su kaybını önler, bu sebeple de nemlendiricilerde sıklıkla kullanılır. Aynı zamanda rahatlatıcı bir etkiye de sahiptir. E vitamini ayrıca suda sabit kalır; bu sebeple de ürünlerde kullanılması kolaydır. Aslında o kadar sabit kalır ki, kozmetikte çoğunlukla içerikteki diğer malzemelerin bütünlüğünü sabit tutmakta kullanılır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA