FDA (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi); koruma faktörü anlamına gelen SPF'yi, UVB güneş korumalarının etkinlik ölçütü olarak 1978'de kabul etti. SPF, sadece güneş yanığı koruması ölçütüdür ve yanmaksızın güneşin altında ne kadar oturabileceğinizi simgeler. SPF 15; normalde 10 dakika içinde kızarıyorsanız, güneşin altında 150 dakika (10 dakikax15) oturabileceğinizi ifade eder. Koruyucu kaplamanın görevini görmesi için sürekli olarak yenilenmesi gerekir.
VİTAMİNLER İÇERMELİ
Amerika'da SPF numaraları 30+ olarak devam eder ancak rakamlar arttıkça güneş koruyucunun etkilerinin azaldığını belirtmek gerekir. Rakamlar büyüdükçe korumadaki nicelik azalır. Harvard Sağlık Yayını'na göre; SPF 30 ile SPF 50 arasındaki fark sadece yüzde 1.3'tür. Ayrıca SPF'lerin UVA ışınlarında daha az etkili olduğunu da unutmayın. UVA için henüz bir koruma ölçütü belirlenememiş. Şu anda geniş spektrum terimine güvenmek zorundasınız. Sık dokunmuş kumaşlı kıyafetler giyerek güneş ışınlarının yüzde 96'sının cildinize ulaşmasını engelleyebilirsiniz. Geniş bir şapka ile yüzünüzü, kulaklarınızı ve ensenizi güneşten koruyabilirsiniz. Yüzünüz gibi kapanmamış yerlerinizde güneş koruması kullanmalısınız. Güneş engelleyiciler sizi güneşten korur ama bu yeterli değil. Ayrıca eflamasyon, kuruluk ve güneş korumasından içeri sızmayı başaran ultraviyole ışınlarının sebep olduğu serbest radikal oluşumunu da engellemeniz gerekir. Günümüzde C ve E vitamini içeren ve güneş korumalarının etkinliklerini artıran pek çok ürün bulunuyor. Ancak nar özü ve üzüm çekirdeği de dahil edilerek güneş ışınlarının, cildin en çok zarar gören üst katmanında tutulmalarını sağlayan formüller daha etkili.
UVB KORUYUCULAR TEK BAŞINA YETMEZ
UVA'nın yıkıcı gücüne dair artan bilgiler can sıkıcı çünkü güneş koruyucuların keşfiyle kendimizi yakıcı UVB ışınlarına karşı koruma altına almayı başarabildik. Ama yandığımızı hissetmediğimiz için cildimizi yoğun dozda UVA'ya maruz bırakıyoruz. Yani artık UVB koruyucu ürünler tek başlarına yeterli sayılmaz!
