Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOWARD MURAD

Su cildinize şifa oluyor

Çeşitli sebepler yüzünden deri gerilir ve çatlaklar meydana gelir. Bol su içerek bu çatlakların onarılmasını sağlayabilirsiniz

Selülit ve çatlaklar arasında birçok benzer yön vardır. Çatlaklar da aynı selülitler gibi dermiste meydana gelen hasarlar sonucu ortaya çıkar. Ancak daha akut bir versiyonudur. Çatlaklar vücudun uzun süre boyunca hasar görmüş bir bölümünde meydana gelir. Selülit ile çatlak arasındaki en önemli benzerlik, her ikisinde de cilde şeklini veren ve esnek orta katman olan dermiste oluşan zarardır.

RENK AÇILIR
Uzun zaman boyunca gergin tutulmuş lastik bir şerit düşünün. Zamanla esnekliğini kaybeder ve güçsüzleşir. Aynı şey bağdokunuzda da meydana gelir. Bağdokunun bir kısmı hasar görerek kırılgan bir hale geldiğinde, sivrilen ve esnekliğini kaybeden kısımları görünür hale gelir. Büyüme, kilo dalgalanmaları, hamilelik ve çeşitli hastalıklar sonucu dermis gerildiğinde çatlaklar meydana gelir. Bu olduğunda cilt esnekliğini kaybeder ve bağ lifler parçalanır, yüzeyde dalgalı bir görüntü oluşur. Bu enflamasyon; cilde rengini veren hücrelere yani melanositlere hasar verir. Cildin normal rengine göre çatlaklar önce pembe veya kırmızıdan koyu kahverengi izlere ve hatta daha sonra belirgin bir mora dönüşebilir. Bu renk, doku gerildikçe damarların gördüğü zarardan kaynaklanabilir. Zaman geçtikçe izler düzleşir ve cildinizin normal renginden birkaç ton açık renge dönüşür. Bu pigment eksikliği, zamanla olgunlaşmış çatlak izlerine dönüşüp beyaz veya yarı saydam bir hal alır. Selülit ve çatlaklara etkin bir şekilde yönlenebilmek için çığır açan tedavimin temel prensibini anlamak gerekir. Su prensibi; insanların vücutlarında bulunan selülit ve çatlak gibi sorunları giderebilmek için gerekli sağlık ve canlılığı sağlayabilmek adına sudan en etkin şekilde faydalanmaları için geliştirmiş olduğum teoridir. Yeterli miktarda su içmek sadece bir başlangıçtır. Yaş ve hastalıklarla, dokularımız içtiğimiz suyu değerlendirmek konusunda gitgide kabiliyetlerini yitirir. Kısaca su prensibi, dokularımızı eski sağlıklarına kavuşturarak sudan faydalanmalarını sağlayacak şekilde onarmaya yönelik geniş çaplı bir yaklaşımdır.

ÖLÜ HÜCRELER SU TUTMAZ
Günde sekiz bardak su içtiğinizde, tuvalete gitme olasılığınız sekiz kere yükseliyor. Vücudunuza doldurmaya çalıştığınız tüm su, sadece içinizden geçip gidiyor. Bunun nedeni yaşlandıkça hücrelerimizin parçalanıp su tutma kabiliyetini kaybetmesidir. Suyu tutamayan ölü bir hücre, deliği olan bir cep gibidir; içine para koymaya devam etseniz de fayda sağlamaz. Çünkü bütün paranız delikten düşecektir. Ama hücrelerinizi onardığınızda ihtiyaçları olan tüm suyu tutacak ve çatlaklarla ilgili sorunları engelleyecektir. Bir sonraki yazımda suyu hücreleri onararak nasıl tutabileceğimizi anlatacağım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA